Değerli Okurlarımız,
Bu sayımızda sizlere “ dünya vatandaşı” olmaktan bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz artık sınırlar kalktı. Ticaret, ulaşım, teknoloji vb. derken dünya gittikçe küçüldü. Gelişen teknolojiyle birlikte anında dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen bir olaydan haberdar olabiliyorsunuz. Fikirlerinizi bir tartışma programının baş konuğuymuş gibi paylaşabiliyorsunuz. Peki tüm bu yapıp ettiklerinizle bir dünya vatandaşı olarak var olan kaos ortamında küresel sorunlara çözüm getirebildiğinizi düşünüyor musunuz? Düşünce ve fikir sirkülasyonu dünyada her geçen gün gittikçe artıyor. Etkin olduğumuzu düşündüğümüz bu dünyada aslında bir karmaşaya sürükleniyoruz. Aile içi sorunlarımıza vakit ayırmaya zaman bulamazken küresel problemlere kafa yorabiliyoruz. Peki bir dünya vatandaşı olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer alan “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.” Maddesini uygulayabiliyor muyuz? Göllerimizi temiz tutmaya kafa yormazken okyanusların geleceğinden endişe etmek size zor gelmiyor mu? Burada bana iklim değişikliği, insan hakları, açlık, salgın hastalıklar gibi problemlere duyarsız mı kalalım diyor olabilirsiniz. Elbette hayır. Sadece kendimizi bir tuşla dünyayı değiştirebileceğimiz sözüne pek kaptırmayalım istiyorum.
Elbette bu sadece bir fikir ve sizler de fikirlerinizi, mesleki tecrübelerinizi, sektöre dair söylemek istediklerinizi ocak sayımızda sizlerin beğenisine sunduğumuz Okur Köşesi’nde bizlerle ve okurlarımızla paylaşabilirsiniz. Radüs dergisi olarak çok kısa zamanda sizlerin de desteğiyle sektörde büyük bir başarı yakaladık. Sizin fikirleriniz, eleştirileriniz, önerileriniz bizim için çok önemli. Bu nedenle siz değerli okurlarımızın sadece bir okur değil sektöre yön veren Radüs Ailesinin bir parçası olmasını istiyoruz.
Görüşmek dileğiyle…