Selamlar,
Çok sıcak bir yaz mevsimi geçirdiğimiz bu günlerde öncelikle tüm okurlarımızın Ramazan ayını ve bayramını şimdiden kutlamak isterim.
Hepimizin çocuğu değerlidir, hepimiz çocuklarımızın gelecekte iyi şartlar altında yaşaması için uğraşırız, bütün hayatımızı da bu uğurda harcarız. Onların gelecekteki meslekleri ile ilgili planlar yaparız. Bu planlarda kimimiz çocuğumuzu doktor yaparız, kimimiz avukat, kimimiz de ünlü bir sporcu veya sanatçı. Ancak kaçımızın çocuğu bu hayallere ulaşır bilinmez. İlginçtir, ben çevremde hiç kimsenin benim çocuğum ilerde iyi bir fabrika işçisi olacak, kent temizliğinde çalışacak veya bir tekstil fabrikasında son ütücü olacak dediğini duymadım. Hiçbir çocuğun da bunlardan bahsettiğini duymadım aslında, çocuklarımıza da ilerisi için öngörüleri sorulduğunda tıpkı aileleri gibi katalog mesleklerden bahsederler.
Peki, o zaman madem herkes bu katalog meslekleri istiyor ve bunun hayalini kuruyor, bu saydığım ve sayamadığım bir sürü mesleği kim yapıyor?
Müsait bir vaktinizde Google’a girip arama çubuğuna şunu yazın: “ara eleman”. Bilge dede Google, yazınızı şu şekilde tamamlamayı önerecektir: “ara eleman sıkıntısı”. Evet, ülkemizdeki en büyük sıkıntılardan birisidir bu ara eleman eksikliği. Hangi sektör temsilcisine sorarsanız sorun bu konudan ciddi anlamda yakınacaktır size.
Ara eleman açığının hat safhaya çıkmasının ardından, birçok büyük sanayi kuruluşumuz ara elemanlarını yetiştirebilmek için kend iş garantili meslek okullarını açmakta çareyi bulmuştur.
Konusunda eğitimli eleman bulamayan şirketler, vasıfsız eleman alıp bu elemanları kendileri eğitme yoluna gitmekte ve bu konuda çok ciddi mali külfetler altına girmektedirler. Hem bu personelin eğitimi için çok fazla zaman ve para harcamakta hem de alanında hakkında yeterli eğitimi olmayan elemanın yapmış olduğu hatalar ile üretimdeki kalitelerinde de düşüş yaşamaktadır. Bu alanda harcanan para ülke ekonomisi için gerçekten çok büyük bir kayıp oluşturmaktadır. Hele bir de eleman işi beğenmeyip ayrılırsa ya da rakip şirket tarafından kalifiye eleman olarak transfer edilirse, o elemanın yetiştirilmesi için harcanan onca çaba ve masraf boşa çıkmakta ve bütün bu süreç yeni baştan yaşanmaktadır.
Bu durum aslında devletimiz ve iş dünyası tarafından da çok ciddiye alınan bir konudur ve her alanda meslek liseleri ve meslek okulları açılmaktadır.
İş dünyası tarafından bu alanda yürütülen en önemli projelerden birisi de Koç Holding tarafından 2006 yılında Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle Mesleki-Teknik Eğitimi Özendirme Programı çerçevesinde eğitime destek amaçlı Meslek Lisesi Memleket Meselesi (MLMM) Projesi’dir.
MLMM projesi çerçevesinde, olanakları kısıtlı başarılı ilköğretim mezunu gençlerin sanayi, bilişim ve hizmet sektörüne eleman yetiştiren meslek liselerine girmelerinin desteklenmesi, staj olanağı sağlayarak; bilgi, beceri ve yeterliliklerinin artırılması ve ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli teknik elemanların yetiştirilmesi hedeflenmektedir.
Proje ile meslek lisesi öğrencilerine;
• Eğitim bursu vererek onları desteklemek,
• Staj desteği vererek, onların bilgi, beceri ve yetkinliklerini artırmak,
• Koçluk sunarak onların kariyer gelişimlerine destek olmak amaçlanıyor.
Bu ve bunun gibi benzeri projeler ve gençlerimize bu alanda verilen destekler arttıkça, ara eleman açığının azalacağı ve konusunda eğitim almış teknik elemanlar ile daha kaliteli bir üretim kapasitesine ulaşacağımız mutlak bir gerçektir. Ailelere de konuya ilişkin eğitim verilmesi ve onların da bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Çocuklarımıza iyi bir gelecek sunmak için onların hayatlarını ve eğitimlerini planlarken ülkemizin gerçeklerini de unutmamalıyız.
Unutmayalım, “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” dir.