Toplantı birden çok amaca yönelik olarak yoğun katılım ile geçekleştirilirken, 22-25 Kasım 2017 tarihlerinde 4.ncü ARÜSDER Araç üstü Ekipman Fuarı’nı düzenleyecek olan Arüsder Yönetimi fuarın neredeyse resmi ilk toplantısını gerçekleştirmiş oldu.
Kasım ayında düzenlenecek olan fuarın mimarı konumundaki CNR Fuarcılık firması Genel Koordinatörü Cem Şenel, Grup Müdürü Muzaffer Gündür ve Satış Müdürü İlhan Turan toplantının katılımcıları arasındaydı. Cem Beyin yapmış olduğu küçük tanıtım konuşması tüm misafirler tarafından ilgi ile karşılandı ve Kasım ayına fuar katılım hesapları yapılmaya başlanmış oldu.
İftar yemeği öncesi saat 17:00 de başlayan Dernek içi toplantıya, Türkiye’nin dört bir tarafından üyeler büyük ilgi gösterdi. Mübarek Ramazan ayı içerisinde tüm zorluklara karşın; Doğan Tanker, As-Mak-San, Bais Makine, Çiftel Karoser, Damper-San, Efe Endüstri, Ems Mobil, Erdemli Makine, Gti Savunma, Güneri Makine, Hidrokon, Hidromak Damper, Karba otomotiv, Katmerciler, Kocaoğlu Hidrolik, Kozanoğlu, Nurmak, Paragon, Profimak, Rasim Otomotiv, Uzmanlar Platform ve Ünsal Damper toplantıya katılanlar arasındaydı.
Dernek içi toplantıda, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türk Standartları Enstitüsü ‘nün yönetmelik ve standartları hakkında sorunlar tartışıldı.
Çok sıcak bir konu olarak çöp kamyonları için, AİTM Yönetmeliğinin Ek VII’inde “Çöp kasası monteli araçlar için yapılacak hacim hesaplarında, çöp yoğunluğu değeri olarak TS EN 1501-1 Çöp toplama Aracı Standardının Ek C’sinde belirtilen değerler esas alınır.” Hükmü gereğince, güncel TS EN 1501-1 +A1 standardının Ek C’sindeki C.3.2. “boşaltma işlemindeki kararlılığın nasıl hesaplanacağına ilişkin talimat” maddesinde hazne içinde kalan çöpün yoğunluğu 400 kg/m3 ve kasa içindeki çöpün yoğunluğu 800 kg/m3 kabul edilerek hesaplanır denilmektedir. Bu maddeye istinaden, TSE yetkilileri bölgelerdeki araç muayene uzmanlarına gönderdikleri yazı ile çöp kasalı araçlardaki hacim hesaplamalarında eskiden kabul edilen ve AİTM alt komitesi toplantısı ile kabul edilmiş olan 350-500 kg/m3 oranı yerine 800 kg/m3 oranını kabul etmeleri talimatını vermişti.
Aslında yukarıda belirtilen husus, ARÜSDER’in ve üyesi Karba firması Teknik ekibi tarafından sıkı bir takip ile çözüm aşamasına gelmiş, Sanayi Bakanlığı ve TSE nezdinde karşılıklı kurum içi yazışmalar yapılarak eski uygulamanın aynen devamı sağlanmıştı.
Tüm üstyapıcılar için başka bir önemli sorun ise yeni AİTM yönetmeliği gereğince faaliyete başlayan ARAÇ KONTROL MERKEZİ (AKM) uygulamasıydı. Hali hazırda yaklaşık 44 ilde başlayan ve Tip Onay Belgesi olmayan ve münferit proje ile muayenesi yapılacak üstyapılı araçların hangi ilde olursa olsun görevlendirilen AKM’lere getirilmesi öngörülmekteydi. Bu durum sektörün içinde bulunduğu en önemli sorunlardan birisiydi. İstanbul dışındaki ilk 44 ilde bir adet AKM bulunmakta ve bu merkezler bazı üstyapım firmalarına 100 km’lere varan uzaklıktalar. Plakası çıkmamış, sigortası olmayan, trafiğe çıkması sakıncalı, trafikte kontrole tabi tutulduğu anda Polis tarafından cezalandırılacak konumdaki bu araçların, trafiğe çıkarılmak zorunda kalınması birçok sorunu yanında getirmektedir.
Bir diğer sorun, AKM’lerde uzman kadrosunun yetersiz olması ve yeni atanan uzmanların sektörel bilgilerinin az olmasıydı.
Ambülans araçlarının iki kere AKM’ye gitmesi gerektiğini, EMS Ambülans yetkilileri bildirince, münferit damperli araçların da iki kez kontrol edildiği eleştirisi Ünsal Damper tarafından dile getirildi.
Temelde, AKM uygulamasının yeni bir uygulama ve bu uygulamanın doğurduğu sonuçlar olarak nitelenecek problemlerin ikinci oturumda toplantıya katılan TSE yetkililerine de soruldu.
ARÜSDER ve TSE yöneticilerinin özellikle sektörümüzle ilgili alınacak kararlar öncesinde bir araya az gelmesi de bir başka dile getirilen sorundu. Aslında bu toplantı ile sektör, Dernek ve TSE arasında uzun süredir yapılmayan görüşmelerin ilkinin yapılması belki de elde edilen en büyük kazanım oldu.
Toplantının ikinci bölümüne, TSE Ulaşım ve lojistik Sistemleri Merkezi Başkanı Ali BENGİ, Grup Başkanı Mustafa UZ, Araç Proje Grup Başkanı Ertuğrul KAYA, Ankara Araç Proje Müdürü Ömer Faruk ÇOBAN ve Araç Proje Mühendisi Yusuf BEŞTEK katıldılar.
TSE Ulaşım ve lojistik Sistemleri Merkezi Başkanı Ali BENGİ’nin temeldeki açıklamaları, AKM merkezleri üzerine yoğunlaşan eleştirilere karşın, neden AKM‘lere ihtiyaç duyulduğuna yönelik oldu. “Merdiven altı diyebileceğimiz oluşumların, bir apartmanın 4üncü katında yerleşik bir ofiste üstyapılı araç imal edilebildiğini ve projesi ile hiçbir şekilde benzerliği olmayan, kâğıt üstünde mükemmel ama kontrol edildiği zaman bir sürü aksaklığın tespit edildiği projelerin, bir çok alıcı kurum tarafından şikâyet edilmesi sonucunda (Kurunun yanında yaşlar da yanar örneğiyle) TSE görevini yapmıyor, onaylanmaması gereken projeleri onaylıyor gibi bir damga yemeye başlamıştı ve bunun sonucunda, tip onay belgesi olan ürünler dışındaki münferit projelerin tamamının kontrol edilmesi yoluna gidilmeye karar verilmesi ile tüm illerde birer adet AKM oluşturulmasına karar verildi” dedi.
Tabi bunun doğurduğu ulaşım, park ve nakliye problemlerinin olduğunu, bunun ise, sektör temsilcileri ile AKM’lerdeki uzman personel arasında oluşacak ikili olumlu ilişkiler ile gerektiğinde (kontrol edilecek araç sayısının fazlalığı, mesafenin gerçekten fazla olması vs.) üst yapım firmasının park sahasında, randevu alınarak kontrollerin yapılabileceğinin önünü açtıklarını belirttiler. Sistem yeni, uygulama biraz meşakkatli ama üstesinden gelinmeyecek sorunun olmadığını belirten Ali Bey, AKM’lerin fiziki şartlarını talepler geldikçe iyileştirebileceklerinin de üstünü çizdi.
Damperli araçlarda istenilen kilit sisteminin işlevinin olmadığı, bu kilit sisteminin bir takım kişiler tarafından Sanayi Bakanlığı’na önerildiği ve yapılan lobi ile ucu açık bir şekilde uygulamaya sokulduğu belirtildi. Aracın pistonuna uygulanacak 50-60 ton gücündeki basınca, her hangi bir kilidin dayanmasının mümkün olmadığı, dayanacak kilit yapılırsa da, bu basıncın aracın şasisinde ya da kasasında daha büyük sorunlara neden olacağı dile getirildi. Buna karşın TSE’nin yanıtı, Sanayi Bakanlığı’nın AİTM’nin 15nci maddesinde talep etmiş olduğu kilit sistemini, TSE’nin kontrol etmemesinin mümkün olmadığı, piyasada da değişik çözümler yaratıldığı ve bu çözümlerin onaydan geçtiği dile getirildi.
TSE’nin hizmet ücret bedellerinin çok yüksek oluşu da şikâyet konularından birisiydi, TSE yetkililerinden gelen yanıt çok kısa ve netti, devlet TSE’nin bütçesine ek bir destekte bulunmuyor. Yapmak zorunda oldukları tüm hizmetleri kendi bünyelerinde karşılamaları gerekiyor, dolayısıyla her hangi bir ücrette değişiklik yapmaları mümkün değil.
Sonuçta; TSE ile Dernek ve üreticiler arasındaki diyalogun artırılması gerektiği, yeni kanun, yönetmelik ve standart yayınından önce, sektör ve Dernek görüşlerinin daha sık sorulması ve gelen eleştirilerin daha dikkatle değerlendirilmesi yönünde hem fikir olunmuş oldu.
İftar saatinin yaklaşması ile bitirilen toplantıya konuklar yemekte devam ederek, sektör için verimli bir akşam yaşanmış oldu.