Merhabalar,
Bu ay sizlere Hava Kirliliği ile ilgili işletmelerin sorumluluklarından bahsedeceğim.
03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği’nin amacı, “Sanayi ve enerji üretim tesislerinin faaliyeti sonucu atmosfere yayılan sanayi is, duman, toz, gaz, buhar ve aerosol halindeki emisyonları kontrol altına alarak; insanı ve çevresini hava alıcı ortamındaki kirlenmelerden doğacak tehlikelerden korumak; hava kirlenmeleri sebebiyle çevrede ortaya çıkan umuma ve komşuluk münasebetlerine önemli zararlar veren olumsuz etkileri gidermek ve bu etkilerin ortaya çıkmamasını sağlamaktır.”
Bu kapsamda, atmosfere söz konusu kirletici maddeleri açığa çıkaran firmalara bir takım sorumluluklar yüklenmiştir.
Üretim tesislerinde;
• Isınma amaçlı olan yakma sistemleri dışında, proses amaçlı ısı üreten sistemler, bir yakıt yardımı ile çalıştırılıyor ise; söz konusu yanmadan kaynaklı olarak,
• Boyahanelerde gerçekleştirilen boyama işleminde oluşan uçucu birleşenlerden dolayı,
• Isıl işlem kaynaklı vb.
olmak üzere, emisyon oluşumları söz konusu olmaktadır.
Özellikle araçüstü ekipman üretiminde, boyahaneler emisyon oluşumunda önem arz etmektedir.
Burada dikkat edilmesi gerekli olan nokta, boyahanelerde fanlar yardımı ile çekilen ortam havasının (uçucu organik karbonların, VOC’lerin) doğrudan fan çıkışından atmosfere verilmesi konusudur.
Doğru olan uygulama, atmosfere gerek fan yoluyla gerekse diğer kaynaklardan verilen çıkışların baca vasıtası ile verilmesidir. Bu bacalar ise, en az çatının en yüksek noktasından 1,5 m daha uzun olmalıdır. Mümkün mertebe bacalarda şapka kullanılmamalı, kullanılması zorunlu ise bir baca çapı kadar, bacanın bitiminden yüksekte kalacak şekilde şapkalar bacalara yerleştirilmelidir. Fakat, bacanın düz ve eğik olması, emisyonun yakma sisteminden kaynaklı veya proses kaynaklı olması ve çeşitli teknik etkenler göz önüne alınarak baca yüksekliklerinin olması gereken uzunlukları değişlik göstermektedir. Söz konusu yönetmelik Ek-4 İzne Tabi Tesislerde Baca Yüksekliği ve Hızının Tespiti kapsamında gerekli hesaplamaların yapılarak bacaların konumlandırılması en sağlıklı olanıdır.
Buradaki amaç, bacadan çıkan kirletici unsurların atmosfere yayılımının en düzgün ve en orantılı şekilde gerçekleşmesine olanak vermektir.
03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren; Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği kapsamında tesislerde fiziksel şartları sağladıktan sonra, işletmecinin 29.04.2009 tarih ve 27214 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Çevre Kanununca Alınması Gerekli İzin ve Lisanslar” kapsamında belirtilen süreçleri izleyerek emisyon konulu çevre iznini alması gerekmektedir. Bu süreçte, baca yükseklikleri uygun olan tesisler için süreç içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yetki belgesine sahip laboratuvar yardımı ile emisyon ölçüm ve raporlamaları yapılmakta ve beş yıl süreli çevre izni alınmaktadır. Daha sonradan tesis, üç yılda bir emisyon teyit ölçümlerini yaptırıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bildirmek zorunluluğu taşımaktadır.
Uygun olmayan baca yükseklikleri olan tesisler ise çevre izni alamamakta ve dolayısıyla çevre cezaları, hatta tesislerin kapatılması ile karşı karşıya gelmektedirler.
Tesisin işletmeye geçmesinin ardından bacaların boyları ve çatı eğimlerinin değiştirilmesi hem üretimi aksatmakta, hem de ekstra maliyet getirmektedir.
Yatırımcının ilerleyen dönemde bacalar ile ilgili bir sıkıntı yaşamaması için, tesisin kuruluşu esnasında teknik destek alarak, ilgili mevzuatlara uygun şekilde baca ve çatı ile ilgili çalışma yapması en doğrusu olacaktır.