Müşteri memnuniyeti için, ana üretici ve üst yapıcıyı buluşturan yeni yönetmeliğin detayları
Bilindiği gibi ikinci seviye tip onay yönetmeliğinin devreye girmesine çok az bir zaman kaldı. Ekim 2012 sonrasında devreye girecek bu yönetmelik ile birlikte neler değişecek, sektör nereye doğru gidecek ve belki de gerek ana üreticilerin gerekse üstyapı üretici firmalarının yeteri kadar bilgisi olmayan bu konuda acaba sektör ne kadar hazır?
Aslında bu sorulardan önce cevaplanması gereken ilk soru bu yönetmeliğin ne olduğu ve ne için, kimin için hizmet verdiğidir. Bu yeni yönetmeliğin temel amacı müşteri memnuniyetidir. Yani tamamen müşteri haklarını savunan ve bir problem karşısında müşterinin karşısında sorumluluğu üstlenebilmesi için üstyapıcı ve ana üreticiyi bir araya getiren bir yapıdır. Mevcut durumda bir son kullanıcı aracında problem yaşadığında, problemi yerine göre üstyapıcı ya da ana üretici üstlenmek istemeyebilir ve kullanıcı doğru kişiyi bulmakta, kime derdini anlatacağını seçmekte zorlanabilir. Ancak yeni yönetmelikle birlikte, ana üreticiler seçecekleri ve onay verecekleri üst yapıcılar ile çalışacaklardır ve bir yerde o üreticilerin ürünlerine kefil olacaklardır. Aslında bu tabii ki çok kritik ve stratejik bir karar. Çünkü çok sayıda üstyapı firması ile çalışmak bir ana üretici için ürünlerinin seçilmesi bakımından avantaj yaratırken, çok sayıda firmanın ürünlerinin sorumluluğunu alma anlamında da bir problem olabilecektir. Üst yapı firmaları açısından ise, muhakkak ki ne kadar çok ana üreticiden onay alınırsa, ürünlerinin hem kalite ve güvenilirliğinin kanıtlanmış olması açısından, hem de son kullanıcıya alternatif sunma açısından büyük avantaj sağlanmış olacaktır.
İkinci seviye tip onay yönetmeliğinin devreye girmesine bu kadar az bir zaman kaldığı halde, ne yazık ki sektörün büyük bölümü bu önemli değişikliği yeterince önemsememiş durumdadır. Oysa ki bu yönetmelik sonrasında çekici sınıfı hariç tüm kamyonlar için, ne bir üstyapıcının herhangi bir firmadan onay almadan üretim yapması mümkündür, ne de bir ana üreticinin herhangi bir üstyapı firmasına onay vermeden araç satması mümkündür. Sektördeki bu kadar önemli olan bu değişim, özellikle üstyapı firmalarının bu konuya yaklaşımı paralelinde firmaların başarısını azaltacak ya da arttıracaktır. Mevcut algı, yönetmelik sonrasında güçlü ve kurumsal üstyapı firmalarının daha da büyüyeceği, daha ufak işletmelerin ise yok olacağı şeklindedir. Ancak bu çok yüzeysel bir yargıdır. Çünkü yönetmelikte beklenen şartlar ya da ana üreticinin onay vermek için üstyapıcı firmadan beklediği şartlar, firmanın finansal gücü ve büyüklüğünden öte, belirli kalite standartlarında üretim yapılması, ürünlerinin kalitesi ve güvenilirliği, satış sonrası desteği, uygun bir organizasyon yapısı ve güvenli bir üretim tesisine sahip olunması gibi faktörlerdir. Bunlar ise zaten bir firmada olması gereken özelliklerdir. Bu standartlara sahip olmayan bir üstyapı firması da bu süreci kendini geliştirmek için bir fırsat bilip, daha kurumsal bir yapı oluşturup, belirli kalite standartlarına da ulaşarak çok daha büyük bir marka haline gelebilir. Ancak, belirtmek isterim ki, yönetmelik sonrasında merdiven altı üretim yapan, hiçbir mühendislik hesabına dayanmadan tamamen el yordamıyla veya babadan kalma yöntemlerle üretim yapan tesisler, bu yönde işlerini devam ettirirlerse çok fazla ömürleri olmayacaktır. Şahsi kanaatim, üstyapı firmalarının, yeni yönetmeliğin gerektirdiklerini kendilerini geliştirmek adına bir fırsat bilip, bu yönde daha çok çalışarak daha kurumsal bir yapı oluşturup, daha büyük bir marka olmayı hedeflemelerinin konuyla ilgili en doğru yaklaşım olacağıdır.
Yeni yönetmeliğin hepimize hayırlı olmasını diler, işlerinizde de başarılar dilerim.