Ekonomik sistemlerin etkili ve verimli bir şekilde çalışarak faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için, sistem içerisindeki tüm aktörlerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri ve bu görevler sonucunda elde ettikleri çıktıları piyasaya kazandırmaları gerekmektedir. Piyasada yer alan aktörlerin tamamı faaliyetleri sırasında belirli yükümlülüklere katlanırlar. Katlanılan bu yükümlülüklerin finansmanı faaliyetlerin devamlılık arz edebilmesi için hayati önem taşır. Bundan dolayıdır ki piyasada en büyük aktör olan devlet yapmış olduğu kamu harcamalarının devamlılığını sağlayabilmek için vergi toplamakta, bir nevi bu harcamaları vergiler yardımıyla finanse etmektedir. Türk Vergi Sistemi’nde çeşitli konulara haiz pek çok vergi çeşidi yer almakla birlikte bu yazımızda üzerinde duracağımız vergi türü Özel Tüketim Vergisi ve akabinde Özel Tüketim Vergisi’nin taşıtlar ve ülke ekonomisine etkisi olacaktır.
Özel Tüketim Vergisi, belirli mal veya ürünler üzerinden maktu veya oransal olarak alınan bir harcama vergisidir. Bu vergi türü mevzuatımıza 2002 yılında Avrupa Birliği Uyum Süreci kapsamında girmiş, 4760 sayılı kanun ile yasalaşmıştır. Türk Vergi Sistemi’nin tarihini incelediğimizde Özel Tüketim Vergisi diğer vergi türlerine nazaran yeni bir vergi türü olarak görünse de kamu harcamalarının finansmanına en büyük katkı sağlayan vergi çeşitlerinden biri olarak devletin en güçlü finansman kaynaklarındandır.
Özel Tüketim Vergisi’nin konusu kanun koyucunun belirlemiş olduğu I. II. III. IV. Sayılı listelerde yer alan malları kapsamakla birlikte bu listelerde sıralanmış en bilindik Özel Tüketim Vergisi’ne tabi mallar, akaryakıt ve motorlu taşıtlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Akaryakıtta Özel Tüketim Vergisi vergiye tabi olan akaryakıtın teslimi halinde doğarken motorlu taşıtlarda ise Özel Tüketim Vergisi kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabında, kayıt ve tescile tabi olmayanlarda ise yani bu motorlu taşıtların ithalatı, imalatı veya inşası suretiyle bu verginin ortaya çıkması durumunda ise ithalat, imalat ve inşa edenler tarafından bu malların teslimi halinde doğmaktadır.
Özel Tüketim Vergisinin mükellefleri I. III. ve IV. sayılı listelerdeki mallar ile II. Sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanları ithal, imal veya inşa edenler ile bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler ve II. sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar, kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerdir.
Özel Tüketim Vergisi de diğer tüm vergiler gibi işletmelere ve nihai tüketicilere belirli külfetler yüklemektedir. Bu vergi türü için yapılan ödemeler mal ve hizmet üretiminde kullanılan fon miktarını daraltırken beraberinde işletmelerin daha maliyetli mal ve hizmet üretmesini, yine nihai tüketicinin ise daha az tüketip daha az tasarruf etmesi sonucunu doğuracaktır. Bu bağlamda değerlendirdiğimizde Özel Tüketim Vergisi oranlarında yapılacak olan indirimlerin, getirilecek istisna veya muafiyetlerin ülke ekonomisine pozitif etki edeceği gerçeği yadsınamaz. Özellikle motorlu taşıtların işletmeler tarafından yoğun bir şekilde kullanıldığını günümüzde Özel Tüketim Vergisi’nde yapılacak indirim, istisna veya muafiyetlerin gerek işletmelere, gerekse ekonominin tamamına etki edeceği ve ekonomik büyümeyi tırmandıracağı pek çok kesim tarafından kabul edilmektedir.
Özel Tüketim Vergisi oranları, istisna ve muafiyetlerin kapsamı kanun koyucu tarafından dönem dönem değiştirilmekle birlikte motorlu taşıtlar temelinde uygulanan güncel oranlar şöyledir.
ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ ORANLARI
Mal İsmi Vergi Oranı (%)
1- Yarı römorklar için çekiciler 4
2- Otobüs 1
3- Minibüs 4
4- Minibüs 9
5- Binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar
A- Motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyenler 60
– ÖTV matrahı 46.000 TL’yi aşmayanlar için 45
– ÖTV matrahı 46.000 TL’yi aşıp, 80.000 TL’yi aşmayanlar için 50
B- Motor silindir hacmi 1600 cm3 ile 2000 cm3 arasında olan
– ÖTV matrahı 114.000 TL’yi aşmayanlar için 100
– Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 50 KW’ı geçip 60
motor silindir hacmi 1800 cm3’ü geçmeyenler
– ÖTV matrahı 57.000 TL’yi aşmayanlar için 45
– ÖTV matrahı 57.000 TL’yi aşıp, 91.000 TL’yi aşmayanlar için 50
– Diğerleri 110
C- Motor silindir hacmi 2000 cm3’ü geçenler
– Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 100 KW’ı geçip 110
motor silindir hacmi 2500 cm3’ü geçmeyenler
– Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 100 KW’ı geçip 100
motor silindir hacmi 2000 cm3 ila 2500 cm3 arasında olanlardan
ÖTV matrahı 114.000 TL’yi aşmayanlar için
D- Sadece elektrik motorlu olanlar
– Motor gücü 85 KW ‘ı geçmeyenler 3
– Motor gücü 85 KW’ geçen fakat 120 KW’ geçmeyenler 7
– Motor gücü 120 KW’ geçenler 15
Kanun koyucu tarafından motorlu taşıtları temel alarak belirlenen bu oranlar motorlu taşıtın motor gücü ve Özel Tüketim Vergisi matrahı ile yakından ilgilidir. Motor gücü arttıkça Özel Tüketim Vergisi oranlarının da arttığı görünmektedir. Bu oranları düzenleyen kanun koyucu aynı kanun metninde Özel Tüketim Vergisine ilişkin istisnaları da düzenlemiştir. Bu istisnalar sırasıyla;
– İhracat İstisnası
– Diplomatik İstisnalar
– Kamu Kurumlarının Temin Ettiği Ürünlerde Tanınan İstisnalardır.
Bu istisnaları detaylandırmayacağız ancak kanun koyucu yukarıda değindiğimiz istisna türlerine dâhil olan mallar ile istisnadan faydalanabilmek için gerekli koşulları ilgili kanun metni ve ekinde ayrıca belirtmiştir.
Önemli olan bir diğer düzenleme ise taksi, dolmuş, kamyon, kamyonet ve tır gibi ticari yük taşımacılığında kullanılmakta olan araçlar ve minibüs, servis gibi özel halk ve belediye otobüsleri için düzenlenen Özel Tüketim Vergisi muafiyetidir. Bu tür bir muafiyetin ekonominin tamamı için olumlu sonuçlar doğurduğunu gerek 2016 yılı son çeyreği gerekse 2017 yılının tamamında yayımlanan ekonomik göstergelerde de açık bir şekilde görme fırsatı yakaladık. Bu tür bir muafiyetin sadece ticari araçlara değil işletmelerin tamamına ve işletmelerde kullanılan tüm taşıtlara uygulanabilir hale getirilmesi ekonominin ve piyasanın tamamı için daha olumlu ve kayda değer sonuçlar ortaya çıkaracak, ekonomide bir çarpan etkisi oluşturacaktır. Zira günümüzde işletmelerin sahip oldukları araç sayıları ve bu araçlar için ödenen Özel Tüketim Vergileri hiç azımsanmayacak kadar yüksektir.
Sonuç olarak ekonominin en büyük aktörü olan devlet vergiler yoluyla harcamalarını finanse ederken vergi oranlarının ekonominin diğer aktörleri olan işletmeler ile nihai tüketicilerin faaliyetlerini ne denli etkilediğini iyi analiz etmelidir. Zira mal ve hizmetlerde artış, ekonomik büyümenin artması ve ayrıca olumlu ve cezp edici yatırım havasının sağlanmasının en temel koşulu işletmelerin maliyetlerini minimize etmeleridir. Bu hususa ilişkin düzenlemede en büyük sorumluluk devletin, düzenleme için kullanılacak en iyi araç ise vergiler ve bu yönde yapılacak teşviklerdir. Ekonomide tüm paydaşların daha güçlü ve verimli çalışabilmesi, vergilerin adil ve ödeme gücü nispetinde belirlenmesi ve ekonominin tamamının bir kaldıraç görevi üstlenebileceği ümidiyle. Saygılar…
Davut Murat ŞAHBAZ