AB 2018 yılını “Brexit” tartışmaları ve ABD ile yaşanan gerginliklerle geçirmiştir. 2019 İngilizler için “bir kez daha” karar yılı olacaktır. Brüksel, Brexit kararının bir
an önce İngiltere Parlamentosu’nda onaylanmasını istemektedir.
Türkiye’nin 2019 yılı ihracat hedefi Yeni Ekonomi Programında 182 milyar dolar olarak belirlenmiştir. 2018 yılındaki yüzde 7,1 ihracat artışı sonrası, 2019 yılında yüzde 8,3’lük daha yüksek bir ihracat artışı hedeflenmektedir. Bu çerçevede Türkiye 2019 yılındaki yüzde 8,3 ihracat artışı hedefine ulaşmak için ihracat desteklerinin artışı önemli olacaktır. Özellikle Eximbank kredi ve teminat olanakları, alacak sigortaları ve döviz kuru riski yönetim ürünleri önemli olacaktır.
2019 yılında ekonomik büyümeye en yüksek katkıyı net ihracatın sağlaması öngörülmektedir. Dış ticaret açığının ise YEP 2019 Program Hedefine göre 62 milyar dolara gerilemesi beklenmektedir.
GÖSTERGE 2017 2018 Gerçekleşme
Türkiye’nin 2019 yılı ihracat hedeflerine ulaşması adına, Yeni Ekonomi Programı’nda, yüksek katma değerli ihracat artışı odağında yer alan politikalar ve tedbirler ihracatçılar için yol gösterici niteliktedir.
Söz konusu politika ve tedbirleri sıralamak gerektiğinde;
• Yeni pazar, yeni ürün, yeni ihracatçı hedefi ve küresel değer zinciri bakış açısıyla İhracat Ana Planı oluşturulacaktır.
• İhracat teşvik sistemi daha verimli ve etkin olarak yeniden yapılandırılacaktır.
• İhracatçıların küresel ticari verileri yakından takip edebilmesini sağlamaya yönelik Elektronik İhracat Platformu kurulacaktır. Uluslararası ticaretin kolaylaştırılması, gümrük işlemlerinin hızlandırılması, kaçakçılığın ve kaçakçılıktan kaynaklanan gelir kaybının engellenmesi için gümrük bilgi sistemleri uçtan uca bir bakış açısıyla ve büyük veri analizi,ileri analitik yetkinliklerini de içerecek şekilde güçlendirilecektir.
• Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmalar tamamlanacaktır.
• Yürürlükteki serbest ticaret anlaşmaları gözden geçirilecek, cari işlemler açığını azaltmaya yönelik hedefler konularak bunların takibi yapılacak, makroekonomik hedefleri destekleyici yeni serbest ticaret anlaşmaları oluşturulacaktır.
• İhracatı desteklemek amacıyla Eximbank’ın öz kaynakları daha da güçlendirilecek ve şube sayısı arttırılacaktır. Banka, nakdi kredi, ihracat kredi sigortası ve garanti imkânlarını geliştirerek ve çeşitlendirerek ihracatçılara, döviz kazandırıcı faaliyetlerle ilgilenen firmalara ve yurt dışında faaliyet gösteren müteahhitlere destek sağlamayı artırarak sürdürecektir.
• Ülkemizin Afrika Pazar Stratejisi, bu kıtada yatırım yapan şirket örneklerine, ülkelerin insan kaynağı profillerine, iş ortamlarına ve sektörel bilgilerine kadar pek çok bilgiyi içerecek şekilde ve veriye dayalı bir yapıda oluşturulacaktır.
• İthalata bağımlılığı azaltmak ve ihracatı arttırmak amacıyla yerli üretim ve dünyadaki en iyi uygulamalar göz önünde bulundurularak teknoloji ve Ar-Ge yatırımları kamu-özel iş birliği modelleri ile gerçekleştirilecektir.
• Cari açığın düşürülmesi amacıyla ilaç, kimya, petrokimya, enerji, makine/teçhizat ve yazılım sektörleri öncelikli yatırım yapılabilir alanlar olarak belirlenmiştir.
• Yüksek teknoloji ürünlerinin üretileceği, büyük ölçekli yerli ve yabancı yatırımların yer alacağı, etkin yönetim modeline sahip endüstri ve teknoloji bölgeleri kurulacaktır.
• Güvenlik hizmetlerinde kullanılan araç, gereç ve teknik ekipmanda yerli üretimin payı arttırılacaktır.
• Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı çerçevesinde enerji girdi maliyetleri azaltılacaktır. Petrol ve doğal gaz kaynağı aramaları, başta denizlerde olmak üzere, hızlandırılarak sürdürülecektir.
• Maden arama ve sondaj çalışmaları hızla devam ettirilerek, bulunan rezervler kamu/özel iş birliğinde yeni iş modelleri ve finansman mekanizmalarıyla ekonomiye kazandırılacaktır.
• Bor başta olmak üzere madenler işlenip yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülecek ve uluslararası piyasalara sunulacaktır.
Türkiye’nin İhracat Pazarlarına Yönelik Genel Değerlendirme
2019 yılında genel olarak ekonomik büyümelerde 2018 yılına göre bir yavaşlama olacağı görülmektedir. ABD ve AB’de büyümeler daha yavaş gerçekleşecektir. Enerji ihracatçısı yakın ve komşu ülkelerde de büyümeler durağan gerçekleşecektir.
2019 yılında yüksek büyüme beklentileri ile öne çıkan ülkeler Polonya, Romanya,
Kazakistan, Türkmenistan, Gürcistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, İsrail, Gana ve Kenya olarak gözükmektedir.
2019 yılında ihracat için fırsatlar ve önceliklerin tespit edilmesi ve değerlendirilmesi ihracat hedeflerine ulaşılmasında ve ihracatçılarımızın doğru pazarlara erişmesinde
belirleyici olacaktır. Bu çerçevede öncelikle 2019 yılında dört ülke ihracatta öncelikli pazar ilan edilmiştir.
Bu pazarlar Çin, Hindistan, Meksika ve Rusya’dır. Bu dört hedef pazardan Hindistan, 2019 yılında yüzde 7,4 ile en hızlı büyüme gösterecek ülke olacaktır. Hindistan büyüme hızında Çin’i de geçmektedir. Hindistan’da mayıs ayında yapılacak başkanlık seçimi dışında önemli bir risk bulunmamaktadır.
Çin’de 2019 yılı büyüme beklentisi yüzde 6,2’dir.
Meksika’da 2019 yılında yüzde 2,5 büyüme beklenmektedir. Meksika, 2019 yılında NAFTA’nın yerini alacak olan yeni ticaret anlaşmasına uyum sağlamaya çalışacaktır.
Rusya’da ise 2019 yılı büyüme beklentisi yüzde 1,8’dir.
Küresel ekonomide 2019 yılında yakından izlenecek önemli üç riskin başında ticarette korumacılık gelmektedir. ABD ve Çin mart ayı başına kadar uzlaşma arayışı
içinde olacaktır. Eğer uzlaşma olmaz ve ilave koruma önlemleri alınmaya başlanırsa o zaman dünya ekonomisinde yumuşak iniş yerini sert inişe bırakabilecektir.
Dünya ekonomisinde büyüme bu senaryo içinde yüzde 2,0’lere kadar inebilecektir. Anlaşmasız bir Brexit yaşanması ise İngiltere ekonomisinde küçülme, AB ekonomisinde ise durgunluk yaratarak küresel ekonominin performansını sınırlayacaktır
Türkiye, 2001 yılında 192 farklı ülkeye ihracat yaparken 10 milyon dolar tutarın üzerinde ihracat yapılan ülke sayısının ise 99 olduğu görülmektedir.
Yıllar içerisinde uluslararası piyasalarda rekabet güçlerini arttırarak hem ihracat tutarını yukarılara taşıyan, hem de yeni pazarlara ulaşarak erişilen pazarları önemli ölçüde genişleten ülkemiz, 2017 yılında 157 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşmıştır.
Aynı yıl ihracat yapılan ülke sayısı 210’a yükselirken, 10 milyon ABD doları tutarın üzerinde ihracat yapılan ülke sayısı ise 155’e yükselmiştir. Yıllar içerisinde yaşanan ihracat artışı ile birlikte, Türkiye’ninküresel pazarlardaki payının da önemli ölçüde arttığı görülmektedir.
Türkiye, IMF tanımına göre “Yükselen ve Gelişmekte Olan Avrupa ülkeleri” arasında yer almaktadır.
Dünya ekonomisinin 2019 yılında %3,65 büyümesi beklenirken 2017 yılında 17,9 trilyon dolar olarak gerçekleşen ithalatın da 2019 yılında 19,6 trilyon dolara yükseleceği öngörülmektedir. Bu ithalatın 12,1 trilyon dolarlık kısmının gelişmiş ülkeler tarafından yapılması beklenirken 7,5 trilyon dolarlık ithalatı da yükselen ve gelişmekte olan ülkelerin gerçekleştirmesi tahmin edilmektedir.
Bu ithalatın 3,9 trilyon dolarlık kısmı yükselen ve gelişmekte olan Asya kıtası tarafından gerçekleştirilmesi yaklaşık 1 milyar dolarlık kısmının da Latin Amerika ve Karayipler tarafından gerçekleştirmesi öngörülmektedir.
Türkiye 2018 yılını 168,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek yeni bir Cumhuriyet tarihi rekoruna imza atmıştır.
TİM 2018’deki bu başarının 2019’da da devam etmesi adına gerek Türkiye’nin ihracat hacminin artırılması, katma değerin yükseltilmesi ,ihraç ürünlerimizin mevcut ve yeni pazarlardaki performansını artırmaya yönelik pek çok proje, araştırma ve küresel ölçekte ticari temasları artırarak sürdürecektir. 2019 Yol Haritasının etkili bir şekilde yürütülmesi halinde sektörlerimizin ilk etapta 182 ile 182.7 milyar dolar arasında bir hedefe ulaşabileceklerine işaret etmektedir.
Bu noktada 26 ihracatçı sektörümüzde çalışmalarını sürdüren 83 bin ihracatçımızın çözülmesini arzu ettikleri ortak başlıklar olan;
1. Artan finansman maliyeti
2. Yatırım teşvik sisteminin gözden geçirilmesi
3. Yerli ürün kullanımının artırılması
4. İstihdam maliyetlerindeki artış
5. İhraç pazarlarında karşılaşılan tarife dışı engeller
6. E-ticaretin geliştirilmesi için ilave adımlar atılması
7. Rekabetçi fiyatlarla hammadde tedariki
8. Endüstriyel tarımı destekleyici tarım politikası
9. Devlet yardımları mevzuatının sadeleştirilmesi
10. İhracat istatistiklerinin yeniden sınıflandırılması
2019’da, “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” hedefiyle çalışmalarını yürütecek olan, 30 Haziran’da göreve gelen, TİM’in yeni yönetimi, 4 milyon küçük, orta ve büyük ölçekteki firmalarımızın ihracat refleksine kavuşmaları adına yıl içerisinde pek
çok proje ve etkinliği hayata geçirecektir.
İhracatta sürdürülebilirlik ve yenilikçilik teması ile 2019’da 5G Yol Haritası ve Ajandası ile çalışmalar güçlü bir şekilde yürütülecektir.
Güçlü Türkiye,
Güçlü Ekonomi,
Güçlü İhracat,
Güçlü İnsan Kaynağı ve
Güçlü Altyapı