Değerli Okurlarımız,
Araştırma ve Geliştirme kısaca AR-GE diye bilinen bu kelimenin önemi gün geçtikçe daha da artıyor. Dünyamız hızla değişiyor dolayısıyla teknolojiyi elinde bulunduran ve gelişmiş bir sanayiye sahip ülkeler liderliklerini her geçen gün daha da pekiştiriyorlar. Uluslararası pazarda yaşanan rekabet ortamında artık; bilim ve teknoloji alanında çalışmalarını yürüten, araştırma- geliştirme faaliyetlerine önem veren, nitelikli insan gücünü verimli bir şekilde değerlendiren ve buna önemli miktarda fon ayıranlar farklarını ortaya koyuyorlar. Ünlü düşünür Francis Bacon’un 17. yy’da öngördüğü gibi “ Bilgi güç kaynağıdır.” Ve bu güç kaynağını iyi bir şekilde kullananlar söz sahibi aktörlerdir. Hal böyle iken bizimde ülke olarak bu rekabet ortamında söz sahibi olabilmemizin yolu AR-GE’ den geçmektedir. Ürünlerin müşteri gözünde farklılaşması ve tercih edilebilir olması için diğerlerinden daha üstün özelliklere sahip olmamız gerekmektedir. Bu nokta da ise AR-GE çalışmalarına yeterince önem vermeyen şirketlerin şansları giderek azalmaktadır. Araştırma, geliştirme çalışmaları gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki farkı belirleyen çok önemli bir göstergedir. Sanayi gelişimi, artan üretim kapasiteleri, uluslararası ticaretin artması gibi etkenler rekabet koşullarını çetin hale getirmişken; ülkemiz, 2023 hedefleri arasında yer alan AR-GE harcamalarının GSYH’nin%3’üneçıkarılması ; Tübitak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Kosgeb, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı kurumlarının destekleri şirketler için büyük bir itici güç olmaktadır.
Uluslararası pazarlarda rekabet edebilen ve geleceğe güvenle bakabilen bir ülke konumuna gelebilmemiz ancak; Ar-Ge’ye dayalı teknoloji ve üretim yöntemleri geliştirebilmemize bağlıdır. Kaliteli Ar-Ge ortamı oluşturulmadan, ekonomik verimliliğin, büyüme oranının ve istihdam düzeyinin uzun dönemde ve kalıcı olarak artırılamayacağı da aşikardır. Koşulların gittikçe ağırlaştığı rekabet ortamında işletmeler, farklılaşmaya ve daha fazla pazar payı elde etmeye çalışmaktadırlar. Ancak; son yıllarda hızla gelişen ve yaygınlaşan teknoloji, üretilen ürünler arasındaki farklılıkları oldukça azaltmış ve ürünleri bir anlamda standart hale getirmiştir. Sonuç olarak AR-GE yatırımlarına harcanan paranın kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede çok daha fazlasıyla geri döndüğünü hatırlatarak; araştırma ve geliştirme çalışmalarına önem vermemizi temenni ediyorum.
Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum.