İnşaat sektörünü yeni yılda tetiklemesi beklenen kentsel dönüşüm seçim sürecinin ağırlığına girdi. Seçim döneminde olunması sebebiyle yapılan anlaşmaların pratiğe dökülmesinde sorun yaşandığı ve herkesin “bekle, gör politikası” uyguladığı aşikâr.
2014 yılında inşaat sektörünün büyümesini ateşlemesi beklenen kentsel dönüşüm, seçim süreci nedeniyle yavaşladı. Sektörde seçim nedeniyle dönüşüm projelerin hızında bir azalma yaşandığı belirtilirken, durgunluğun seçim sonrasında sona ermesi bekleniyor.
2013’te inşaat ile ilgilenen özel sektör kentsel dönüşüm kapsamında yapılan çalışmalarla büyüme göstermekteydi ancak günümüz de kentsel dönüşüm projelerinde aksaklıklar devam ediyor. Kentsel dönüşüm yapan inşaat firmaları anlaşmalar yapıyor. Kağıtlar üzerinden her şey tamamlanıyor. Ancak pratikte dönüşümün gerçekleşmesi mevcut dönüşüm bölgelerinin yıkılarak yeniden dönüşmesini içeren fiziksel dönüşüm için yine de seçimler bekleniyor. Ve bu bekleme sureci inşaat sektörünü ve inşaatın alt sektörü olan iş ve inşaat makinaları sektörünü ciddi bir yavaşlama içerisine sokmaktadır.
“İş ve inşaat makinaları sektörüne etkileri”
Siyasi istikrar ve beraberinde getirdiği ekonomik reformlar ve politikalar tüm sektörleri olumlu etkilediği gibi İş ve inşaat Makinaları Sektörünüde olumlu etkilemektedir. Gerek yabancı yatırımcılar gerekse yerli yatırımcılar için birinci kriter ülkenin siyasi istikrarıdır. Yaşanan siyasi dalgalanmalar ve seçim sürecinin yaşanması gibi faktörler sektöre ciddi darbe vurmaktadır. Özellikle de ülkemiz de en büyük müteahhidin belediyeler ve devlet olduğu göz önüne alınırsa hem proje bazında hemde iş ve inşaat makineleri sektörü bazında oluşan durağanlık tüm piyasanın kanını çekmek te kentsel dönüşümün durma noktasında olması yüksek maliyetler ile dönen sektörü buhrana sokmakta ve bu durumun yarattığı kriz havası en rahat okunan ve en net gözüken tablo durumundadır. Bunun yanı sıra döviz kurunun durumu ihracat yapan firmaları olumsuz yönde etkilemekte. Özellikle girdi maliyetleri TL cinsinden olan firmalar uluslararası pazarda rekabet şanslarını günden güne yitirmektedirler. Bu durum aynı zamanda cari açığın artmasına sebep olmakta ve kalıcı makro ekonomik problemlerin meydana çıkmasına sebep olmaktadır. Küçük çark da yaratılan tetiklenme uzun vadede büyük çarkın dişli değiştirmesine sebep olacaktır.
‘Bekle ve Gör’ politikası
Kentsel dönüşüm uzun vadeli bir proje, Türkiye genelinde 6,5 milyon birimin dönüştürülmesini içeren dönüşümün ilk yıllarında daha hızlı ilerlediği ortadaydı. Yerel seçimlerin de etkisiyle mevcutta bir miktar yavaşlama olduğu ortada ancak seçimlerin ardından çalışmaların tekrar hızlanacağı beklentisi mevcuttur. Kentsel dönüşümün etkisiyle inşaat sektörü geçtiğimiz yıllarda oldukça büyüdü. Bu yıl da yine sektörün, Türkiye büyümesinin üstünde büyüyüyeceği tahmin ediliyor” Bu geçici yavaşlamanın sektörü çok olumsuz etkilemeyeceği umudu olumlu bir hava yaratmakta. Kentsel dönüşüm yarattığı potansiyelin yanı sıra, genel olarak sektörün iç dinamiklerinden kaynaklanan bir potansiyel var. Hem sene başı hem de seçim öncesi olması nedeniyle gerek yatırımcılar gerekse tüketiciler ‘bekle ve gör’ politikası izliyor. Ancak bu bekleyiş çok uzun sürmeyecektir diye düşünülmekte
.
• 400 milyar dolar: Kentsel dönüşüm için planlanan bütçe.
• 6.5 milyon: Kentsel dönüşümle yenilenmesi beklenen konut sayısı.
• Riskli alan: Türkiye’de 6 bin 753 hektar alan riskli ilan edildi.
• Riskli alanlardaki bina sayısı: 367 bin 522 konut ve iş yeri yer alıyor.
• İstanbul’da riskli alanlardaki bina sayısı: 25 bin bina ve 85 bin konut ile işyeri var.
• 2013 hedefi: 200 bin birim konutun dönüşüm hedefi gerçekleştirildi.
• 2014 hedefi: 400 bin bağımsız konut ve iş yerinin dönüştürülmesi hedefleniyor