İşletmeler kuruluş amaçlarına ulaşmak için belirli bir miktar sermayeye ihtiyaç duyarlar. Bu işletmeler içinde yer alan Anonim Şirketin ayrı bir tüzel kişiliği, şirketi oluşturan ortaklarının ise ayrı hukuksal kimlikleri bulunmaktadır. Şirketlerin ticari hayatına devam edebilmesi için ortaklar tarafından taahhüt edilen sermayenin ödenmesi şirket açısından büyük önem arz etmektedir. Anonim Şirket ortaklarının yükümlülükleri yeni 6102 T.T.K’da yer almıştır. 6102 T.T.K 329 Md. Anonim şirketlerin tanımı; Sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu bulunan şirket olduğu; ayrıca pay sahiplerinin, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumlu oldukları yazılmıştır. 6102 sayılı Kanunun 128 md. birinci ve yedinci fıkrasında; Her ortak, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete borçlu olduğu; Şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve dava edebileceği, hatta gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyeceğini ancak; tazminat için ihtarın şart olduğu ifade edilmiş; Kanunun 482 Maddesi maddesinde ise, Sermaye borcunu, süresinde yerine getirilmeyen pay sahibinin ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı T.T K 344 maddesi gereğince nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az % 25 tescilden önce, gerisi de şirketin tescilini izleyen 24 ay içinde ödenir. Yine aynı kanunun 345 md. ise; Ödeme Yeri: Nakdi ödemeler 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa bağlı bir bankada, kurulmakta olan şirket adına açılacak özel bir hesaba, sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılır. Taahhüt edilen payların, ticaret siciline yöneltilecek bir banka mektubu ile ispatlanır. Banka, bu tutarı, şirketin tüzel kişilik kazandığını bildiren bir sicil müdürlüğü yazısının sunulması üzerine, sadece şirkete öder. Şirket 335’inci maddenin birinci fıkrasında öngörülen noter onayı tarihinden itibaren, üç ay içinde tüzel kişilik kazanamadığı takdirde, bu hususu doğrulayan bir sicil müdürlüğü yazınının sunulması üzerine, bedellerin banka tarafından sahiplerine geri verileceği belirtilmiştir.
Anonim şirketlerin kamu borçları ise; 6183 sayılı kanunun mükerrer 35 maddesinde hüküm altına alınmıştır. Bu madde çerçevesinde anonim şirket ortağının kanunu temsilci olması durumunda kamu borçlarından sorumluluğu bulunmakta, sadece ortak olunması halinde ve sermaye taahhüt borcunu yerine getirmeleri durumunda sorumlulukları bulunmamaktadır.
Sonuç olarak; Anonim şirket ortaklarının sorumluluğu taahhüt etmiş oldukları sermaye ile sınırlandırılmıştır. Burada diğer önemli husus ise; ortakların taahhüt etmiş oldukları sermayenin yerine getirilmemesi ve şirketin de alacaklılara karşı borcunu ödeyememesi, şirketten tahsil imkânı kalmayan alacağın, şirket ortaklarının yerine getirmedikleri sermaye payı tutarında mal varlığına başvurulmasıdır. Ancak; sermaye taahhüdünü yerine getiren ortağın mal varlığına gidilemeyecektir.
Yazmış olduğum makalemin yararlı olması dileğiyle iyi günler.