Atalarımız “Otu çek köküne bak” derler. Ne kadar doğru söz. “Doğru ağaçtan doğru değnek çıkar” sözü de bu hakikati dillendiriyor. “Asıl azmaz bal kokmaz kokarsa yağ kokar aslı ayrandır “ şeklinde devam eden, maya denilen aile terbiyesinin ne kadar önemli olduğunu gösteren atasözümüzü de bu arada hatırlamak gerekir.
Bakırı ne kadar silip parlatsanız da üç gün sonra yine kararmaya başlar. Suni parlaklık ancak kısa bir süre devam edebilir. Altın hiçbir zaman pas tutmaz. Silmezseniz bile yine parlaklığını muhafaza eder.
İnsanlar eğitimle kültürünü artırabilir ve kendini geliştirebilir. Ancak ASİL olmak istediklerinde hemen olamazlar. İnsan gibi eğitilen ve misafire kahve getiren bir kedinin, fareyi görünce tepsiyi atarak avının peşinden nasıl koştuğunun hikâyesini bilirsiniz. İRSİLİK veya SOYA ÇEKİM var ise, peygamberler TEK BİR SOYDAN seçilmiş gelmiş ise, Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz SOY’a önem vermiş ise, SOY ve ASALET de vardır. ASİL OLAN ve OLMAYAN insanlar da vardır.
Hz. Mevlana’nın deyişiyle “Asalet boyda değil soyda, incelik belde değil dilde, doğruluk sözde değil özde, güzellik yüzde değil yürekte olur.”
Sonuç olarak ASALETİ yabana atmayalım.