Sevgili okurlar bu ay konumuz zorluklarla mücadelede sabrın ve iradenin hayatımıza nasıl etki edebileceği üzerine konuşacağız. Sıkmadan kısa ve hayatın içinden, hepimizin yaşadığı sorunlar ve çözüm olabilme yaklaşımını irdelemeye çalışalım. Yazımıza bir Japon atasözüyle başlayalım. ’başarısızlık başarının öğretmenidir.’’
Gerek iş yaşamında, gerekse normal hayatımızda karşılaştığımız sorunlardan kurtulmanın en etkin yolu onların, yaşamımızın bir parçası olduğunu kabul etmektir. Eğer yaşıyorsak sorunlarımız hep olacaktır. Her sorun kendi içinde çözümünü de barındırır. Yeter ki sorunlar karşısında soğukkanlı olalım, sabırlı olalım. Sorunun bir parçası değil çözümün bir parçası olduğumuza inanalım. Başarmanın en büyük şartı sabır, tahammül ve iradedir. Başarısızlık karşısında kendimize olan inancımızı yitirmeyelim. En büyük felaket kişinin yaşadığı başarısızlık sonucunda kendisine olan inancını kaybetmesi ve cesaretinin kırılmasıdır. Bunlara karşın inancını yitirmeyenler, başarısızlıklar ve engeller karşısında dirayetle duranlar, olumsuz koşullardan bile güçlenerek çıkmışlardır.
Tarih sayfasına şöyle bir baktığımızda, başlangıçta onlarca kez başarısız olmuş, sonradan tarihin akışını başarılarıyla değiştirmiş birçok önemli şahsiyet çıkar karşımıza. Bu kişilerin hiçbiri pes etmemiş, yılgınlığa düşmemiş, cesaretleri kırılmamış, azimle inatla hedeflerine ulaşmayı başarmışlardır. Bunlar arasında ampulü bulmak için bıkmadan 10.000 başarısız yol deneyen yılmayan ve sonunda ampule giden yolu bulan Thomas Edison da vardır. Edison’un fabrikası bir yangında kül olmuş o güne kadar oluşturduğu tüm emek ve çabaları yok olmuştu. Edison enkazı gezerken söylediği sözlerse çok ilginçti.‘’Bir felâketin de büyük bir değeri vardır. Bütün hatalarımız yandı, gitti. Allah’a şükürler olsun, şimdi yeniden başlayabiliriz. ’diyerek inanç, azim ve sabrını büyük bir felaket karşısında bile yitirmeden nasıl başardığını bizlere göstermiştir.
ilk siyasi mücadelesinde mağlup olan, devlet memuru olmak isteyip olamayan, iktisadi alanda başarısız olan, senato üyesi bile seçilemeyen, başkan yardımcılığı için aday olup kazanamayan kişi, Abraham Lincoln’dan başkası değildir. Fakat, tüm bu hezimetlerin sonunda o, Amerika’ya başkan olmakla kalmadı, Amerika’nın kahraman başkanlarından biri olarak tarihe geçmeyi de başardı.
Sorunlar, engeller ve başarısızlıklar; mücadele azmi ve dirayetimizi korudukça, başarıya ulaşmanın vesilesi olacaklardır. Yeter ki sorunların üzerinde kuluçkaya yatıp onların çoğalmasını sağlamayalım. Pes etmeyelim, inatla başaracağımıza inanalım. Başarının ölçütü ulaşılan nokta değil, başarmak için aşılan engellerdir. Herkesin yedek kuvvetleri vardır. Yedek kuvvetlerin yardıma gelmesi için insanın zorlanması gerekir. Gerçek tehlikeler karşısında insanların henüz keşfedemediği kudret ve kabiliyetleri ortaya çıkar. Bu nedenledir ki, insanlar çok defa imkânsızı mümkün kılmıştır.
Bugün yapamadığımızı yarın yapabiliriz. Unutmayalım ki at yarışlarında birinci her zaman yarışın son beş metresinde belli olur. İnsanların en büyük dostu onları kuvvetlendiren engeller, tehlikeler ve zorluklardır. Beyin bir adaleye benzer, gelişmesi kuvvetlenmesi için engeller ve zorluklarla mücadele etmesi şarttır. Karamsar olmak zor değil, zor olan çılgın bir fırtınadan sonra gökkuşağı gibi gülümseyebilmektir.
En büyük zaferimiz düşmemek değil, düştüğümüz zaman ayağa kalkabilmektir