Dünyanın artan enerji ihtiyacını ekonomik, çevresel ve sosyal açılardan sorumlu bir şekilde karşılamak için çalışan Shell, yayınladığı 2011 Sürdürülebilirlik Raporu’nda bu hedefe yönelik çalışmaları ve performans sonuçlarını kamuoyuyla paylaşıyor.
Royal Dutch Shell’in 2011 Sürdürülebilirlik Raporu’nda; ’emniyet’, ‘toplum’, ‘iklim değişikliği’, ‘çevre’ ve ‘enerji verimliliği’ gibi alanlarda şirketin yaptığı büyük ve yenilikçi yatırımlar ile, dünyanın çeşitli bölgelerinde bu anlayış paralelinde yürüttüğü çalışmalara ilişkin bilgiler yer alıyor. Shell’in sürdürülebilir gelişime yönelik çabalarının merkezinde daha temiz yanan bir fosil yakıt olan doğal gaza ve inovasyona yaptığı önemli yatırımlar bulunuyor. Emniyet, çevre ve yerel toplumlar ile ilişkiler, şirketin operasyonlarını yürütürken ve gelecek projelerini şekillendirirken dikkate aldığı başlıca konular arasında yer alıyor.
Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem: “Türkiye’nin ekonomik gelişimine sağladığımız katkının yanı sıra sürdürülebilir kalkınmasına da destek oluyoruz”
Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, Shell’in her yıl geliştirdiği sürdürülebilirlik çalışmaları ile bir örnek oluşturduğunu belirterek, “Shell’in global olarak benimsediği sürdürülebilirlik yaklaşımını Türkiye’deki operasyonlarımızda da gözetiyoruz. Tesislerimizde atık yönetimi uyguluyor, geri dönüşüm sağlıyoruz. Tüketicilere, yüksek teknoloji ile geliştirdiğimiz tasarruf özellikli ürünler sunuyor, bununla birlikte enerji verimliliği konusunda toplumsal bilinç yaratıyoruz. Bu sayede Türkiye’nin ekonomik gelişimine sağladığımız katkının yanı sıra sürdürülebilir kalkınmasına da destek oluyoruz. Tüm bu çalışmalarımızın yürütülmesinde de emniyet konusunu en önemli önceliğimiz olarak benimsedik. Kendi emniyet kültürümüzü, yol emniyeti projelerimiz ile toplumun geneline de yayıyoruz.” dedi.
Royal Dutch Shell’in Sürdürülebilirlik Raporu’nda yer alan verilerden bazıları şunlar:
Doğal gaz, Shell’in karbondioksit emisyonlarının azaltılmasına yönelik çalışmalarının önemli bir kısmını oluşturuyor. Doğal gaz, elektrik üretiminde yüzde 50 daha az CO2 emisyonuna neden oluyor ve havayı daha az kirletiyor. Şirket bunun yanı sıra, karbon hapsetme ve depolama teknolojisinin geliştirilmesine de katkıda bulunuyor ve düşük karbonlu biyo-yakıtlar üretiyor.
Operasyonlarının enerji verimliliğini artırmak için çaba harcayan Shell, faaliyet gösterdiği bölgelerdeki toplumlarla işbirliği içinde çalışarak toplumsal kalkınmaya da destek veriyor. Sürdürülebilirlik Raporu’nda aynı zamanda Shell’in Kuzey Kutup Bölgesi’ndeki projeleri, kullanılan yeni teknolojiler ve bu bölgelerdeki yerel paydaşlar ile yürütülen istişare çalışmalarına yer veriliyor.
Royal Dutch Shell:
– 2011’de ilk kez düşük karbonlu biyo-yakıtların üretimine geçti ve bugün dünyanın en büyük biyo-yakıt dağıtıcıları arasında. Ticari miktarlarda erişilebilen en düşük karbon içerikli biyoyakıt olan şeker kamışı bazlı etanol üretimi için Brezilyalı Cosan şirketi ile Raizen ortak girişim şirketini kurdu.
– 2011’de faaliyet gösterdiği tesislerden çıkan doğrudan sera gazı emisyonları, 2010 yılından beri yüzde 3’lük bir düşüşle 74 milyon ton (karbondioksit-eşdeğer) civarında gerçekleşti.
– 2009’dan bu yana 200 bin sürücüye yakıt tasarrufu eğitimi verdi.
– 10 yıldan uzun bir süredir rüzgâr enerjisi üretiyor ve Avrupa ile Kuzey Amerika’daki rüzgâr enerjisi projelerinde yer alıyor. Şu anda Shell’in rüzgar enerjisi kapasitesi içindeki payı 507 megavata ulaşmış durumda.
– 2011 yılında milyon çalışma saati başına en düşük yaralanma seviyesini yakaladı. Emniyet, enerji tedariğinin sorumlu bir şekilde gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynuyor. 12 Hayat Kurtaran Kuralı ile 2009 yılından bu yana Shell’in emniyet performası önemli ölçüde gelişme gösterdi.
– 2011 yılında, 125 milyon ABD Dolar’ı tutarında gönüllü olarak sosyal yatırım yaptı. Dünyanın çeşitli yerlerinde yerli taşeron firmalar ile çalışmalara ve malzeme tedariğine 60 milyon Dolar harcadı. Dünyadaki Shell çalışanlarının yüzde 90’ı çalıştıkları ülkenin vatandaşları.
– Başta International Union for Conservation of Nature (IUCN), Wetlands International, The Nature Conservancy and Earthwatch olmak üzere önde gelen çevre örgütleriyle yakın işbirliği içinde olan Shell, 2011’de, 35’ten fazla projede bu örgütlerle birlikte çalıştı.
– Kuzey Kutbu’ndaki çalışmalarını çevreye zarar vermeden yürütmek adına, yenilikçi teknolojiler ile insansız hava araçları ve akustik deniz kayıt cihazları kullanılarak, geleneksel bilgi ile bilimsel bilgileri bir araya getiren ekosistem araştırmaları yapıyor.
Rakamlarla Shell:
– 80’den fazla ülkede, 90 bin çalışanıyla faaliyetlerini yürütüyor.
– 2011 yılında dünyadaki petrolün yüzde 2’sini, doğal gazın yüzde 3’ünü üretti. Günde 3,2 milyon varil petrol eş değeri üretim yapıldı. Üretimin yüzde 48’i doğal gaz olarak gerçekleşti. Şirket, 2012 yılında ilk kez petrolden daha fazla miktarda doğal gaz üretmeyi öngörüyor.
– Dünyanın en büyük Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (Liquified Natural Gas-LNG) filosunu oluşturan 49 gemiyle LNG taşıdı. LNG satışları dünya toplamının yüzde 7,7’sini oluşturdu.
– Gelirleri 30,9 milyar Dolar, sermaye yatırımları 31 milyar Dolar, Ar-Ge yatırımları ise 1,1 milyar Dolar’a ulaştı.