Oğlum aynı çizgi filmi tekrar tekrar izlemeyi istediği zaman, O’na kızmıştım. Bir gün bana dedi ki, “baba senin aynı şarkıyı defalarca dinlediğin olmuyor mu, işte ben de aynı çizgi filmi tekrar tekrar seyretmek istiyorum. Arada hiçbir fark yok. ”
Haklıydı. Ne diyeceğimi bilemedim.
Ben zevk aldığım, bana farklı duygular hissettiren şarkıları defalarca dinliyordum; beni duygulandıran, alıp bambaşka dünyalara götüren şiirleri defalarca okuyabiliyordum. O zaman, benim oğlum neden çizgi filmleri defalarca seyretmesin…
Nicedir oğlumla bu konuda tartışmıyorum.
İnsanlar kendilerini mutlu hissettikleri müddetçe, birçok şeyi defalarca yapabilir, birçok yere defalarca gidebilir, aynı müziği defalarca dinler, aynı filmi defalarca seyredebilirler. Hatta bazen iyi bildiğimiz şeyleri, başkaları için de faydalı olması için tekrar tekrar anımsamalı, hatta çevremizdekilere de defalarca anlatabilmeliyiz.
Bugün sizlere, daha önce belki defalarca duyduğunuz daha verimli araç kullanımı ile ilgili bazı hususları hatırlatmak istiyorum. Malum kış aylarındayız, hava şartları zorlu.
Araç kullanımında en önemli husus; gaza basarken de, freni kullanırken de neler hissettiğimizdir. Ben ikisine de sevgi ile dokunuyorum. Hınç alır gibi davranmıyorum.
Motoruma da sevgi ile yaklaşıyorum, hoyrat değilim. Aşırı hız yapmaktan, yüksek devirlerde kullanımdan kaçınıyorum.
Dedim ya frene de gaza da sevgi ile yaklaşıyor, ani frenden de, ani gaza basmaktan da kaçınıyorum. Önüme bakıyorum, trafik lambalarını oldukça uzaktan takip ediyor, bir de üzerinde ışığın yanma süresini gösteren kronometreler varsa işim kolaylaşıyor, kırmızı ışığın yanmasına yakın ayağımı gazdan çekiyorum . Önümdeki aracın duracağını fren lambalarına bakarak anlayınca, ayağımı gazdan çekiyor, ani frene basmak yerine, aracımın kendi kendine yavaşlamasını bekliyorum.
Aracımın vitesini neredeyse hiç boşa atıp da yol almasını sağlamıyorum. Yokuş aşağı inerken, daima o eğimi çıkabildiğim vites ile inmeye çalışıyorum. Kontağı kapatmak mı, aklıma bile getirmiyorum.
Aracımda taşıdığım yükü azaltmaya çalışıyorum. Bagajımda boşuna yük taşımıyorum. Aracımın rüzgar dirençlerini artıracak eklentileri gerekmedikçe kullanmıyorum. Kullanmam gerektiği zaman ise, gerektiği mesafede kullanmakta, sonrasında aracımın üzerinden çıkarmaktayım.
Aracımın hava filtresini de bakım aralıklarında kontrol ederim, gerekirse değiştiririm de…
Lastiklerim, en önemli kısımlar, sık sık kontrol ederim, ettiririm. Diş derinliklerinin azalıp azalmadığına, çatlakların olup olmadığına, yoldaki keskin objelerden dolayı yara alıp almadığına dikkat ederim. Hava sıcaklıkları 7-8 derece altına düşmeye başladığında, kar yağışlarını beklemeden kış lastiklerimi kullanmaya başlarım.
Yoldaki sıkışıklarda, aracımın motorunu durdururum. Hem keseme zarar vermemiş hem de doğaya daha az atık madde salınmasına neden olurum. Şimdilerde birçok araç, ışıkta veya trafik sıkışlığında belli süre kaldığı an, motorunu otomatik olarak durduran, şoförün ayağını frenden çekmesi ve gaza dokunması ile zaman kaybetmeden tekrar çalışmaya başlayan motorlara sahip.
Tekrarlara devam edeceğim.