Sevgili okurlar yoğun iş temposu nedeni ile yazılarıma bir süre ara vermek durumunda kalmıştım. Bundan sonra yine, her zamanki gibi aynı köşemden değişik konuları sizlerle beraber irdelemeye devam edeceğim.
Bu sayıda hepimizin şahit olduğu ve şüphesiz her alanda gerekli olan yeniden yapılanma konusunu anlatmaya çalışacağım. Gelişimin mevcut yapıya entegre edilmesi, eski sistemden kaynaklı tüm olumsuzlukların yeniden yapılanmayla yok edilmesini ve heralanda verimlilik düzeyini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlar.
Ancak yeniden yapılanmanıniyi irdelenmeden yapılması durumunda, mevcut yapıyı daha iyi noktaya taşımak yerine çok daha kötü yerlere taşıma tehlikesini de beraberindegetirir. Sık sık yeniden yapılanma adı altında plansız, hesapsız ve gelişigüzel değişiklikler bir sendroma dönüşüp tehlikeli boyutlara ulaşırlar.
İşte bu noktada sözü daha fazla uzatmadan yeniden yapılanma sendromunu kıssadan hisse şeklinde anlatmaya çalışalım.
Küçük bir karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı. Çok çalışır, çok üretir ve bunları keyif içinde yapardı.
Patronu olan aslan, karıncanın başında yönetici olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı. Bir gün kârı ve verimliliği artırmak için aklına parlak bir fikir geldi. Eğer karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı.
Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü hamamböceğini işe aldı.Hamamböceği işe öncelikle bir saat alarak başladı. Böylece karıncanın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı. Bu nedenle hem telefon trafiğini yönetmek ve hem de arşiv işleri için örümceği işe aldı.
Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamamböceğinin hazırladığı raporlar gerçekten harikaydı. Hatta ondan üretim hızını ölçen ve kârlılığı analiz eden renkli grafikler de hazırlamasını istedi. Böylece bu raporları ortaklarına sunum yaparken kullanabilecekti.
Hamamböceği, bu raporları üretebilmek için yeni bir bilgisayara ve donanıma ihtiyaç duydu. Artık artan ekipmanlar için de bir bilgi işlem departmanı oluşturmanın zamanı gelmişti. Bu işleri idare etmek için sineği işe aldı.
Bir zamanlar mutlu, üretken ve rahat olan karınca bu yeni toplantı düzeninden ve evrak işlerinden yılmıştı. Zamanın büyük bir kısmını sorulan soruları cevaplamak ve evrak işleri yapmakla geçiyordu.
Aslan, karıncanın alıştığı bölümün giderek büyümesinden memnundu. Bölümü daha da büyütmek üzere bir üstyöneticiye ihtiyaç olduğunu düşündü. Ve bölüm başkanı olarak başarıları ile ünlü ağustosböceğini işe aldı.
Kendi rahatına ve keyfine düşkün ağustosböceğinin ilk icraatı ofisi rahat edebileceği yeni mobilyalarla döşemek oldu. Tabii ki kendisinin yeni bir bilgisayara, bütçe kontrolü ve stratejik verimlilik planı hazırlanması için kişisel bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Bunun üzerine eski işyerindeki yardımcısını işe aldı.
Karıncanın çalıştığı yer giderek kimsenin gülmediği, neşesiz ve mutsuz bir mekana dönüşmüştü. Ağustosböceği, patronu aslanı ortamın ruh halini değiştirecek bir çalışma yapılması gerektiğine ikna etti.
Bunun üzerine, karıncanın bölümünde olup bitenleri gözden geçiren Aslan, üretimin ve kârlılığın dramatik bir şekilde düştüğünü farketti. Hemen, son derece itibarlı ve iyi tanınmış bir Danışman olan Baykuş’u, sorunu çözmesi için işe aldı.
Baykuş, karıncanındepartmanında üç ay geçirdi. Bu hummalı çalışmanın ardından ciltlerce süren muhteşem bir rapor yazdı. Raporun sonucu şuydu: Departmanda “aşırı istihdam” vardı.
Aslan, raporu inceledikten sonra dramatik bir karar verdi. Ve, elbette, ilk olarak negatif tavırlarıyla dikkat çeken, mutsuz ve çalışma isteğini kaybetmiş olan karıncayı işten çıkardı.
Bununu adı ne oldu sizce?
Yeniden yapılanmamı, yoksa yeniden arızalanmamı?
Hoşça kalın sevgili okurlar.