Hani hep böyle olur ya; fuarın ardından bir
çok şey söylenir…Şöyle olsaydı !
Böyle yapılsaydı !
Daha iyi olabilirdi !
Elbette her zaman daha iyisi istenmeli. Daha iyisi
olabilir her zaman. Ama daha iyisi birlikte yapılırsa
mümkün. Herkesin +1 değer katmasıyla
daha da iyisi olacaktır. Kaldı ki; adı bile ARUSDER
FUARI olduğu düşünülürse…
Bu sene belki katılan firma sayısı daha azdı.
Ziyaretçi sayısı da. Ama nitelikli bir fuardı. Ziyaretçisinden,
fuar içi renkliliğe kadar her anlamda
ben keyif aldım. En azından hele bir olsun da biz
de katılırız mantığında olmayan, bu işe gerçekten
de niyetli gerçekten de destek olanların katkısıyla
3. Fuarı yaşamış olduk. Eh şimdi sıra uluslararasında.
Amaç buydu zaten. Dünyaya açılmak. Yeni
pazarlar yaratmak. Var olan pazarın ziyaretçilerine
yenilerini eklemek ve büyümek. Çok zor ve
çok ulaşılmaz görünse de bu amaca ulaşılacağından
benim hiç kuşkum yok. Kararlılık başarının
ön koşuludur zira.
Değişen yönetimler, yöneticiler de olsa amaca
ulaşmak için ciddi bir paylaşımın olduğu bu
nadide oluşum önemli işlere imza attı-atıyor ve
atacak. Sektörün içinden gelen değerli insanların
sektöre hizmet noktasında fedakar çabalarıdır
bana bunu söyleten.
Bugün bir çok platformda dikkat çeken, itibar
gören bir oluşum ARUSDER.
Bu özelliğini fuarda bir kez daha yakından
görme fırsatım oldu. İş ki; bizler farkında olalım.
Böyle bir gücün anlamını daha fazla kavrayabilelim.
Rakamlarla ifade edildiğinde çok dikkat
çeken bir öneme sahip sektörün daha iyiye gidebilmesi
için birlikte hareket etmenin gereğini
yeterince anlayalım yetecek.
Köklü gelenekleri olan değerli firmaların yanı
sıra, yeni sayılabilecek bir geçmişe sahip çok önemli
firmaların birlikteliği ciddi ve önemsenmesi
gereken bir güç aslında. Sadece yurt içinde
değil, uluslararası anlamda da bilinen ve önemsenen
bir sektörden söz ediyoruz. Hedeflerimiz
dünya ile yarışmak, ileri teknoloji ile daha verimli
ve daha karlı işler yapabilmek olmalı. Bunun için
de birlikte hareket etmeyi önemsemeliyiz.
Çünkü hepimiz birbirimizin hayatına bir noktadan
girebiliyoruz. Bunca emek, bunca para
bunca ömür harcanırken bu noktayı atlamamalıyız.
Yani aslında bizler bir canlı organizmanın
birer parçasıyız. Bir yerde baş gösteren her hangi
bir aksaklığın tüm bünyeye zarar vermediğini
kim iddia edebilir ?
Bu yatırım yaparken de böyle, eleman alırken
de, malzeme kullanırken de, fiyat verirken de…
Sektöre kattığımız her artı değerin bize olumlu
geri dönüşü olduğunu kimse inkar edemez.
Amma, aynı şekilde yaşatılan bir memnuniyetsizliğin
veya yanlış bir işin karşılığını da yine hep birlikte
yaşadığımızı unutmayalım. Eldeki her hangi
bir yanlış işin emsal teşkil edebileceğini göz
ardı etmemeliyiz. Muhakkak ki; nitelikli, kaliteli
ve ilkeli çalışan firmaların etkilenmesi belki çok
az belki de hiçtir. Eski müşteriler kimin neyi nasıl
yaptığını bilirler. Fakat yeni pazarlar yeni müşteriler
için bir ihtiyat, bir tedbir, bir müphem noktası
yanlış işler.
İşte dostlar, uluslararası fuar hayalinin önündeki
engeldir, standartsızlık. İlkesiz, hedefsiz ve
günü kurtarmacı zihniyetlerden elbirliği ile kurtulmamız
gerek. Şayet daha iyisini, daha güzelini
arzuluyorsak öncelikle önümüzdeki engelleri kaldırma
noktasında biz standartları koyabilmeli ve
elbirliği ile uygulamalıyız.
O zaman her şey çok daha güzel olacak. İnanıyorum…
Siz de inanın ve lütfen nice fuarlar
nice güzellikler için elele, gönül gönüle olalım.
Bu vesile ile inanmış, bu birlikteliklere omuz vermiş
herkese şükranlarımı sunuyorum.