17 Haziran 2025, Salı

Döviz Kurları

ABD Doları
39.3723

Döviz Kurları

Euro
45.5130
  • ANASAYFA
  • KÜNYE
  • HABERLER
    • Otomotiv
    • Üstyapı
    • İş Makineleri
    • Ticari Araçlar
    • Lojistik
    • Tedarikçi Firmalar
    • Sosyal Sorumluluk
    • Sektörler
    • Belediyeler
    • Fuar ve Organizasyonlar
    • İnşaat
  • YAZARLAR
  • E-DERGİ
  • İLETİŞİM
Radüs Dergisi
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Otomotiv
    • Üstyapı
    • İş Makineleri
    • Ticari Araçlar
    • Lojistik
    • Tedarikçi Firmalar
    • Sosyal Sorumluluk
    • Sektörler
    • Belediyeler
    • Fuar ve Organizasyonlar
    • İnşaat
  • YAZARLAR
  • E-DERGİ
Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Görüntüle
Reklam
Radüs Dergisi

Dostluğa Selam

Bu makaleyi 36. Sayı'da, 16. sayfada bulabilirsiniz.

radusdergisi radusdergisi
11 Eylül 2019
Genel
Alacaklı Konumdaki Bankalara Karşı, Müteselsil Kefil Sıfatına Haiz Şirket Ortağının İleri Sürebileceği Defi Hakları
0
SHARES
74
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ne iyi bir savaş vardır, ne de kötü bir barış – Benjamin FrankIin-

Barışta oğuIIarbabaIarını, savaşta babaIaroğuIIarını gömer. Krezus

KuşIar gibi uçmasını, baIıkIar gibi yüzmesini öğrendik Ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk; kardeş oIarak yaşamayı – Martin Luther King

Evet ya dostlar; bu ay köşe yazıma alıntı sözlerle başladım…Hani zaman zaman şiir ve öyküler paylaşırım ben, bilirsiniz. Bazen en doğruyu yalnız sadece birileri bilmediğinden akılın akıldan üstünlüğüne saygı duymalıyız. Zira her üç söz de bizim bugün yaşadığımız ve ne yazık ki; acılarını içimize sindiremediğimiz yiğitlerimizin şehit olma durumlarını çok iyi anlatıyor…Saygıyla, rahmetle ve minnetle bir kez daha selamlıyorum o aslanları…

Bu sayıda gündeme dair hammasiyet yapmayacağım. 26. sayıda yayınlanan “Hakkını Helal Et Yiğidim” ve 28. Sayıda yayınlanan Kırşehir Tezenesine Pop Kalça Sallanmaz” başlıklı yazılarımı okumanızı tekrar rica edeceğim.

E, o zaman bu sayıda ne yazacağım ? Aklı üzerine yazacağım…Daha doğrusu benden çok daha iyi akıl edip yazılmış bir hikayeyi nakledeceğim.

Yaşlı bir Çinli filozof, Lao Tzudan bir öykü:
Efendim köyde yaşlı, çok fakir bir adam varmış. Ama kral bile onu kıskanırmış. Çünkü dillere destan bir beyaz atı varmış. Kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. İhtiyar demiş ki:
– Bu at, sadece bir at değil bir dost benim için. İnsan dostunu satar mı?
Bir sabah bakmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış:
– Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın.
İhtiyar demiş ki:
– Karar vermek için acele etmeyin, sadece ‘At kayıp’ deyin. Çünkü gerçek olan sadece bu, ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi? Yoksa bir şans mı? bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç, arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.
Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, kendi kendine dağlara gitmiş. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler.
– İhtiyar, sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün oldu.
İhtiyar demiş ki:
– Karar vermek için gene acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu, ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç, birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında fikir yürütebilir misiniz?
Köylüler içlerinden bu herif sahiden akılsız diye geçirmişler.
Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara demişler ki:
– Bir kez daha haklı çıktın. Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın demişler.
İhtiyar cevap vermiş:
– Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz. O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu… Ötesi sizin verdiğiniz karar…
Ama acaba ne kadar doğru… Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir neler olacağı size asla bildirilmez…
Birkaç hafta sonra, düşmanlar çok büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler:
– Gene haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer…
İhtiyar:
– Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Tanrı biliyor.

Lao Tzu, etrafına anlattığında öyküsünü şu nasihatle tamamlamış:
“Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol

biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz. Karar vermek bilgelik gerektirir, unutmayın…”

Yani dostlar, akıl tutulması bugün yaşadıklarımız. Gördüklerimiz belki göreceklerimizin daha başı. Neyin nasıl şekilleneceğine akıl karar verecek. O halde akılı elden bırakmayacak, her daim akılla ulaşmaya çalışacağız neyin, neden ve nasıl olduğuna…Neden bu hallere geldik ? Neden aslan gibi evlatları her gün gömüyoruz ? Nasıl engel olacağız ? İşte hepsinin tek bir akla uyan yanıtına hep beraber ulaşacağız; Vatan tektir, bölünmez. Akıl da, vicdan da, izan da bunu emreder.

Dostlukla,

SONRAKİ
Alacaklı Konumdaki Bankalara Karşı, Müteselsil Kefil Sıfatına Haiz Şirket Ortağının İleri Sürebileceği Defi Hakları

Dostluk Nedir Bilir misin?

POPÜLER HABERLER

Kamyon Pazarının Güçlü Oyuncusu Otokar Atlas Yenilendi!

18 Nisan 2025

F-MAX ve F-LINE’a Özel Ecotorq GEN2

19 Mart 2025

Anadolu Isuzu’nun Yeni Elektrikli Kamyonu BIG.e Seri Üretime Geçti

20 Şubat 2025
Mercedes-Benz Türk Mesleki Eğitim Programlarıyla  “Kadının Yapamayacağı İş Yok” Diyor!

Mercedes-Benz Türk Mesleki Eğitim Programlarıyla “Kadının Yapamayacağı İş Yok” Diyor!

17 Şubat 2025
TEMSA’DAN ‘DÖRT DÖRTLÜK’ BÜYÜME

TEMSA’DAN ‘DÖRT DÖRTLÜK’ BÜYÜME

12 Şubat 2025

Fenerium ürünleri Ford Trucks Özel Tasarım F-MAX araçları ile Türkiye yollarına çıkıyor…

22 Kasım 2024
Radüs Dergisi

Saray Mah. Saraykent Sanayi Bölgesi, 53. Cd No:15, 06980 Kahramankazan/Ankara
Telefon: +90 549 548 99 19
Faks: +90 312 441 61 76
E-posta: [email protected]

Sosyal Medya Adreslerimiz

LİNKLER

  • Makaleler
  • Dikkat Çeken Haberler
  • Künye
  • E-Dergi
  • İletişim

HABERLER

  • Otomotiv
  • İş Makineleri
  • Ticari Araçlar
  • Üstyapı
  • Fuar ve Organizasyonlar
  • Lojistik
  • Sektörler
  • Sosyal Sorumluluk
  • Belediyeler
  • Tedarikçi Firmalar
  • İnşaat

Son Güncellemeler

Radüs Dergisi 152. Sayı

10 Haziran 2025

Radüs Dergisi 151.Sayı

27 Mayıs 2025

Radüs Dergisi 150. Sayı

2 Mayıs 2025
sense tanıtım

© 2019 Radüs Dergisi Tüm Hakları Saklıdır.

Sonuç Bulunamadı
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • KÜNYE
  • HABERLER
    • Otomotiv
    • Üstyapı
    • İş Makineleri
    • Ticari Araçlar
    • Lojistik
    • Tedarikçi Firmalar
    • Sosyal Sorumluluk
    • Sektörler
    • Belediyeler
    • Fuar ve Organizasyonlar
    • İnşaat
  • YAZARLAR
  • E-DERGİ
  • İLETİŞİM

© 2019 Radüs Dergisi Tüm Hakları Saklıdır.