Ben daha ziyade hayata dair , pozitif yaşama ilişkin yazılar yazardım. Pek haddime görmediğimden teknik konulara girmemeye özen gösterirdim. Yine öyle yapmaya çalışacağım. Ama bazı şeyler var ki; ister istemez üzerinde durmak gerekiyor. Mesela, enerji gibi. Nedir enerji ?
En basit tanımıyla “İş yapma kabiliyetidir”. Bu kadar basit. Bir cismin iş yapma kabiliyeti. Burada en önemli özellik ise enerji şekil değiştirebilir ama asla kaybolmaz. İki tür enerji çeşidinden söz edebiliriz.
1-Kinetik Enerji; cismin hareketli konumundan dolayı sahip olduğu enerjidir.
2-Potansiyel Enerji ; cismin konumundan dolayı sahip olduğu enerji ise potansiyel enerji olarak tanımlanır! Yani depolanmış, sıkıştırılmış, yüksekliği olan ya da gerilmiş/sıkıştırılmış tüm cisimlerde potansiyel enerji mevcuttur.
Şimdi bunları niye yazdım ?
Yukarıdaki tanımları bir araya getirecek olursak şuan yaşadığımız tüm olumsuzlukların ve moral bozukluklarının altından kalkabilmemiz çok kolay olabilir. Hepimizin içinde bir iş yapabilme kabiliyeti var. Ne iş yaptığımız önemli değil, ama ne yaparsak yapalım en iyisini yapmaya çalışalım. O zaman ortaya bir enerji çıkacaktır. Hem de kaliteli, kullanılabilir, kaybolmayacak ve başka bir şekle dönüşebilecek bir enerji. Çünkü enerji kaybolmaz ancak şekil değiştirir. Yaptığımız işi iyi yapıyor olmak belki bir şey kazandırmıyor gibi görünebilir. Birileri daha az malzeme daha düşük kalite ve daha az emekle bir şeyleri fazla kazanıyor gibi gelebilir. Ancak unutmamalıyız ki enerji iş yapabilme kabiliyeti ise yapılan işe harcanan emek, zaman ya da bilgi mutlaka enerji olarak bir yerde karşılığını buluyor.
Şayet biz hareketimizle kinetik enerji üretebiliyorsak bunu potansiyel enerjiye döndürebilmeyi düşünmeli ve bir yerde o yeni şekliyle depolandığını unutmamalıyız. Hani cismin yüksekliğinden, sıkıştırılmasından, konumundan dolayı sahip olduğu enerjiye… Arge çalışmasıyla, tecrübesi-bilgi birikimiyle ve yarattığı imajıyla bir firmanın kabul görüp her daim tercih edilebilmesi gibi yani…
Kullandığı malzemesinden, çalıştırdığı personelinin kalitesine kadar, sözüne duyulan itimattan, kredisine kadar… Hepsi bir enerjinin sonucudur.
İçimizde iş yapma arzusu ve buna yönelik harekete geçme çabası varsa, enerji üretilir. Adı kar olsun veya maddi başka bir karşılık fark etmez. Hatta belki geleceğe yatırım amaçlı ilk yapılan ticaret olsun ve para kazanılmasın. Üretilmiş bir enerji değil midir nasıl olsa? Potansiyel enerji dedik ya adına. İlk kez yapılan ama temelleri doğru atılmış ilk iş birlikteliği… Nasıl olsa tekrar harekete geçecek ve o hareketten de bir enerji doğacaktır.
İşte bu nedenle kafama takıldı enerji. Bugünlerde değil sıklıkla kullandığımız bir saklanma biçimi oldu “piyasa kötü” jargonu. Hiçbir yerde iş yok, yaprak kımıldamıyor, herkes oturuyor, çok durdu…
Hayır dostlar, evrende hiçbir şey varken yok olmuyor. Sadece şekil değiştiriyor, hepsi bu. İş yok dediğimiz anda biz iş yapma kabiliyetimizi sıfırlıyoruz. Yani enerjimizi yitiriyoruz. Oysa bir yerlerde bir şeyler olmaya devam ediyor, edecek de. Havaya atılan bir taşın mutlaka git gide enerjisi azalır. Amma o kinetik enerji azaldıkça potansiyele enerjisi artmaktadır. En yüksek noktaya ulaştığında sanılır ki enerjisi bitmiştir. Hayır, biten kinetik enerjisidir. O noktada potansiyel enerjisi en üst seviyededir ki; onun için tekrar yere düşer. İşte bunun farkında olabilmek durumundayız. Giderken tükettiği enerjiyi dönerken tekrar üretebilmek yani…
Ne kadar zor gelse de, ne kadar olanaksız gibi görünse de her daim bir enerji var dostlar. Umudu, iş yapabilme kabiliyetini yitiren ne taş ne piyasa ne işler…Biziz…Sadece biz. Eyleme geçilmez, harekete dönüştürülmezse enerji üretilemez. Şekli şemali ne olursa olsun, enerji iş yaparak üretilir.
Bize düşen hayal kırıklıkları veya kıtlıklarda saklanmak değil. Herkesin bizle aynı şeyi yaşıyor olması ile teselli bulmak değil. Bir yerden tekrar enerjiyi yaratmak. Malum dünya artık yenilenebilir enerji kaynakları ile uğraşıyor. Bizde çalışarak ve yeni ufuklara açılarak enerjimizi yenilemeliyiz.
Şimdi daha fazla çalışma zamanı.