Kriz ani biçimde ortaya çıkabileceği gibi, önceden sinyallerini göndererek adım adım da ortaya çıkabilir. En tehlikeli ve örgütleri daha derinden etkileyen ani biçimde ortaya çıkan krizlerdir. Adım adım ortaya çıkan kriz de ise önceden sinyalleri alabilen ve buna göre hareket eden işletmeler için etkisiz ya da daha hafif etkili olur. Her iki kriz şeklinde de etkinin, olumsuzluktan olumluya çevrilmesi ya da daha az olumsuz olabilmesi için işletmelerin “Kriz Yönetimi”ni bilmesi gerekir. Dolayısıyla kriz, etkili yönetilmediğinde tehlike yaratan, doğru yönetildiğinde fırsat yaratan bir olgudur.
Kriz yönetimi: Her zaman kriz olacakmış gibi ihtimalleri belirleyerek bunlar karşısında alınacak önlemleri şimdiden örgüt yapısıyla uyumlaştırmaktır.
Zaman içinde krizle her an karşılaşma olasılığımız olduğu sürece, örgütlerin gelecekte varlıklarını sürdürebilmeleri için kriz yönetimi, kurulması ve uygulanması gereken bir sistemdir.
Kriz yönetimi için örgütlerde, kriz sinyallerini alacak ve bunları analiz edecek bir yapı olmalıdır. Burada daha çok üst yönetim ve onların danışmanları yer alır. Ayrıca örgüt içinde finans, halkla ilişkiler ve insan kaynakları başta olmak üzere farklı departmanlardan uzmanlıklarına ve yetkinliklerine göre çalışanlardan oluşan bir kriz ekibi kurulur. Bu ekip kriz anında neler yapılacağı ile ilgili rol ve sorumluluklara sahiptir. Aynı zamanda kriz olmasa bile olası bir krizde ne yapılacağı ile ilgili faaliyetleri de geliştirmekle sorumludurlar.
Kriz dönemlerinde panik ve stres kendini gösterir ve çalışanları derinden etkiler. Çalışanların performansını düşürür ve demotive olmalarına neden olur. Bu süreç engellenmediği ya da uzadığı sürece verimlilik düşer ve personel kaybına yol açar. Bu aşama da sorumluluk insan kaynaklarındadır. İnsan Kaynakları yöneticisi, güçlü bir şekilde personelin yanında durmalı ve gerekli bilgileri aktararak personeli rahatlatmalıdır. Krizden sonrada normal duruma geçişte personele destek vermelidir. Kriz olmadığı dönemde de personeli kriz yönetimi ile ilgili bilgilendirmeli ve sistemle uyumlaştırmalıdır. Personelin etkin yönetilebilmesi için strateji oluşturmalı ve yönetime bu konuda destek vermelidir.
Kriz yönetimini oluşturacak sistemi kurmak kolay değildir. Öncelikle bu konuyu benimseyen ve destekleyen bir yönetim olması gerekir. Yönetimin, dünyadaki değişiklikleri sezebilen ve geleceği görebilen bir bakış açısına sahip olması gerekir. Bu bakış açısıyla örgüt yapısı oluşturulmalıdır. Üst yönetim ve işletme yapısı buna müsait değilse kriz kendini ne kadar hissettirirse hissettirsin, işletme, önlemleri alma ve uygulama aşamasına geçemeyecektir. Bu yapının olduğunu varsayarsak ikinci önemli konu kriz ekibinin etkinliğidir. Kriz ekibi; cesur, her şeye geniş bakabilen, problem çözme ve karar verme yetkinliği yüksek olan, stres yönetimini bilen uzmanlardan oluşmalıdır. Çünkü kriz, ekip üzerinde, çabuk karar alma açısından zaman baskısı ve stres olarak kendini gösterecektir. Ve son olarak da tüm çalışanlar kriz yönetimi ile ilgili bilgilendirilmeli, nasıl davranacakları, hangi konularda kimlere nasıl ulaşacakları, kriz öncesi sinyalleri algıladıklarında bunu kimlerle paylaşacaklarını bilmelidirler. Bu da güçlü bir iletişim ağı demektir.
Unutulmamalıdır ki;
“KRİZ, ETKİLİ YÖNETİLMEDİĞİNDE TEHLİKEYARATAN, DOĞRU YÖNETİLDİĞİNDE FIRSAT YARATANBİR SÜREÇTİR.”