Türkiye İş Makinaları Distribütörleri Ve İmalatçıları Birliği (İMDER) , Vizyon 2023 buluşmaları çerçevesinde, “Kamu Ve İş/İnşaat Makinaları Sektör Buluşması Türkiye Yatırım Fırsatları Ve Kamu Destekleri” konulu bir organizasyon düzenledi. Ankara Bilkent Otel’de gerçekleştirilen organizasyona; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün yanı sıra, sektörün önde gelen firmalarının yönetim kurulu üyeleri ve temsilcileri de katıldı. Organizasyon, Makine ve İhracatçıları Birliği ile Hidromek ve Sanko firmalarının ana sponsorluğunda gerçekleştirildi. Oldukça geniş katılım gösterilen organizasyonda; iş ve inşaat makineleri sektörünü temsil eden firmalar kendi stantlarını açarak ürünlerini tanıtma imkanı buldu.
2023 vizyonuna nereden başlandığı, net bir şekilde ifade edildi
Açılış konuşmasının ardından; tamamen yatırımlara yönelik faaliyet gösteren iş ve inşaat makineleri sektörünün, Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olduğunu belirten İmder Başkanı Cüneyt Divriş; bu nedenle, bir ülkenin ekonomik yönden kalkınmışlığını ve kalkınma hızını yıllar içerinde üretilen ve satılan iş makineleriyle ölçmenin mümkün olduğunu söyledi. Divriş, 2023 vizyonuna nereden başlandığının daha net ifadesi için bazı rakamlar vererek sözlerine devam etti. Bundan dokuz yıl önce, 126 milyon dolarlık iş makinesi ihracatı yapıldığı; bu rakamın, 9 yılda 9 kat büyüyerek 1.3 milyar dolara çıktığı, ithalatımızın ise aynı dönemde 355 milyar dolardan, 2.5 milyar dolar seviyesine ulaştığını vurgulandı. İş makineleri satışlarının 2015 yılında 20 bin adet seviyesini aşmasını beklediğini de ifade eden Divriş, geçen sene İtalya’yı da geride bırakarak Türkiye Avrupa’nın 4. büyük pazarı haline geldiğini, dünyada ise 11. büyük pazar olduğunu ifade etti. İmder Başkanı Cüneyt Divriş, piyasa gözetim ve denetimi konusuna da değinerek sözlerini noktaladı.
Meral: “Destek artarak devam etmeli”
İmder Başkanı Cüneyt Divriş’in ardından, İsder Başkanı ve İmder Kurucu ve Onursal Başkanı Rızanur Meral katılımcılara seslenmek üzere sahnedeki yerini alırken, öncelikle, Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve ekibinin vizyoner ve stratejik çalışmalarıyla Türkiye’ye, yeni bir vizyon kattığını belirterek sözlerine başladı. Bakanlığın, gerek sanayi stratejisi, gerek makine, otomotiv ve diğer sektörlerdeki stratejik çalışma programlarıyla Türkiye’nin orta ve uzun vadeli programlı çalışma dönemine yaptığı katkılardan bahsedildi. Sektörün dünya piyasasında var olma çabası içinde, büyük ülkelerle rekabet etmek zorunda olduğunu belirten Meral, bir anekdot aktararak sözlerine devam etti. Beton pompası üreticisi Çinli bir firmayla yapılan görüşmede, firmanın bir eyaletten toplam 1.200 pompa siparişi aldığı, Türkiye’nin ise bu alanda bir yıllık pazarının 400, 450 beton pompası olduğu belirtildi. Aktarılan bu anekdotla, dünya pazarında girişilecek olan rekabetin boyutuna dikkat çekilirken, sektör desteğinin artarak devam etmesi temennisinde bulunuldu. Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran : “ Nitelikli üretim yapılmalı”
Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran ise sözlerine; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e, kapsamlı teşvik yasasına imza attıkları için teşekkürlerini sunarak başladı. Bu teşvik yasasının içinde yer alan unsurlara bakıldığında aslında sektör temsilcilerine şu mesajın verildiği ifade edildi: “Siz, yıllarca bize destek verin, biz neler yapacağız dedik. Siz de bize dediniz ki, Halep ordaysa arşın burada”.
Sektörün de, yani, sanayinin inovatif olan kısmının kendisini gösterme zamanının geldiğini ifade eden Dalgakıran, bu noktada, Türkiye’nin uzun yıllar bir sermaye birikimi geliştirdiğini; bu sermaye birikimi ve yatırımlarla ekonomisini oluşturup dünyanın 17. büyük ekonomisi haline gelmesinin değişimin açık bir göstergesi olduğu belirtti. Şu an için refah seviyesinin, kişi başı on bin dolar seviyesinde olduğu; fakat bu miktarın, 2023 hedefiyle, 25, 30 bin dolar seviyesine ulaştığı varsayıldığında; o noktada, Türkiye’nin ihtiyaçlarının da farklılaşacağına dikkat çekildi. Almanya’da dahi makine üreticileri sayısının, son on senede 9 bin üreticiden 6 bin üreticiye düştüğü; fakat üretimin, büyüklüğün ve ihracatın arttığı belirten Dalgakıran, bu noktada, Almanya’nın, Amerika ve Japonya’ya karşı son 6, 7 yılda çok ciddi bir üstünlük sağladığı ve büyümenin hızla gerçekleştiği ifade etti. Başkan Dalgakıran, nitelikli üretimin önemine dikkat çekerek konuşmasına son verdi.
“Yerli malı yurdun malı; dünya bunu kullanmalı”
Son olarak sözü alan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yapılan bu gibi etkinliklerde, öncelikle bazı alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerektiğini vurgulayarak; kalite, fiyat, satış sonrası hizmetler gibi konularda önemli farklılıklar yoksa; yabancı ürün kullanımının asla izah edilemeyeceğini belirtti. Sadece Türkiye için değil; dünya için üretim yapıldığına da dikkat çeken Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bu görüşünü şu sözlerle ifade etti: “Yerli malı yurdun malı; dünya bunu kullanmalı”.
“Bazı belediyelerimiz, kendi şehirlerinde otobüs üretildiği halde, otobüs ithali yapıyor”
Aynı kaliteye sahip olan bir yerli ürün ve yabancı ürün arasında tercih yapılması durumunda yerli olanı tercih etmek gerektiğini vurgulayan Ergün, kimi şehirlerde yerli üretim yapıldığı halde, dışarıdan ithal otobüs alındığını ifade etti.
“Öncelikle, iç pazarda yere sağlam basmalıyız”
Yerli üretimin dünyada rekabet gücü kazanabilmesi için, dünyaya açılması için, önce, iç pazarda bir karşılık bulması, ayağını yere sağlam basması gerektiğini ifade eden Ergün, katılımcılara, Almanlar Siemens, Fransızlar Renault, Amerikalılar Cat, Japonlar Komatsu kullanmasalardı; bu firmaların küresel marka haline dönüşmesi mümkün olabilir miydi, sorusunu yöneltti. Bu nedenle, ülkemizde de iyi ve kaliteli üreten yerli üreticiye, hep birlikte sahip çıkılması gerektiği vurgulanırken; bu gibi toplantılarla, kamu alıcılarıyla sektör üreticileri arasındaki ilişkinin gözle görülür bir şekilde arttığı belirtildi. Yerli üretim alımının öncelikli olması gerektiğine vurgu yapan Ergün, kamu ihalelerinde yerliliğe ilişkin yapılan düzenlemelerle; son iki yılda, kamu ihalelerinde yerlilik oranının yüzde 25’ten 35 seviyesine çıkmasının da bu yolda, bir mesafe kat edildiğinin açık bir göstergesi olduğunu ifade etti..
Rakamlarla 2011 yılını değerlendiren Ergün, makine sektörünün, 2011 yılında 11.6 milyar dolar ihracat yaparak kriz öncesi seviyesini geride bıraktığını; ancak sektördeki ithalatımızın 27.1 milyar dolara, dış ticaret açığımızın 15.5 milyar dolara çıktığını belirtti. Bu noktada, Bakan Ergün, iş ve inşaat makineleri üreticilerine destek çağrısında bulunarak sözlerini noktaladı.
Makine Sergi Alanları’nın açılışını gerçekleştiren Ergün, sergi alanını gezerken, direkt olarak üreticilerden bilgiler alarak, onlara; tavsiyelerde bulundu. Organizasyon, ”Türkiye’de İnşaat ve Alt Yapı Sektör Yatırımlarına Yönelik Üretim, Büyüme ve 2023 Hedefi” ,” Kentsel Dönüşüm Stratejisi ve İş Makinaları Sektörü” ve “Türkiye İş Makinaları Sektörü Yerli Üretim ve Yatırım Stratejileri” panellerinin ardından sona erdi.